Ben Jason Marquette adında birisini aradığımı söylüyorum, siz de susuyorsunuz? | Open Subtitles | أَقُولُ انى أَبْحثُ عن جيسون ماركيت, الا تفهمون هذا؟ |
Sharon Marquette Washington'ın yüksek değerli fahişelerinin tek durağı. | Open Subtitles | شارون ماركيت الممولة الأولى للبغايا ذوات الثمن المرتفع في واشنطون |
Tanınmak ve adını gazeteye çıkarmak için Sharon Marquette'in peşindesin bir de başsavcıya karşı gelecek sefer ofiste demokrat olarak bulunmak için şansını denemekten. | Open Subtitles | أنت تسعى وراء شارون ماركيت من أجل الشهرة وليظهر اسمك في الصحف ولتزداد فرصك في الترقيه إلى مدعٍ عام |
Ben bu haftasonu Donna ile Marquette'e gittiğim zaman bir sürü tatlı çocuk olacakmış etrafta. | Open Subtitles | "إذن ستيفن حين أذهب إلى "ماركات مع دونا نهاية هذا الاسبوع سيكون هنالك الكثير من الفتيان الوسماء |
Junior'u öldürmesi için Raynor Marquette'i sen tuttun çünkü yoluna çıkıyordu, değil mi? | Open Subtitles | إستأجرت (رينور ماركويت) لقتل الابن لأنّه كان يعترض طريقك، أليس كذلك؟ |
Sharon Marquette'in peşindeyim çünkü o bir suçlu. | Open Subtitles | عندما يتعين شخص من الحزب الديموقراطي في منصب الرئيس أنا أسعى وراء شارون ماركيت لأنها مجرمة |
Bu Sharon Marquette'in müşteri listesi için bir mahkeme çağrısı. | Open Subtitles | إنها استدعاء من المحكمة لتسليم قائمة عملاء شارون ماركيت |
Bu Sharon Marquette'in yüzlerce yasal eskort müşterisine çamur atma girişimi. | Open Subtitles | إنه محاولة لتلطيخ سمعة مئات العملاء القانونيين الذين خدمتهم شارون ماركيت بالوحل |
İyi haber. Marquette'i yakaladık. | Open Subtitles | اخبار جيدة.لقد قبضنا على ماركيت |
Kızların hepsi bana ilk gecenden parasız dönmenin Sharon Marquette'in nezdinde bir bahanesi olmadığını söylemişti, aksi halde bitmiştin ve o en iyisiydi. | Open Subtitles | كل الفتيات قالوا لي أن شارون ماركيت لا تقبل الأعذار يجب أن تعودي بعد ليلتكِ الأولى ومعكِ المبلغ وإلا فأمركِ انتهى وأن شارون كانت الأفضل |
Hey, dün gece Justin Marquette'in girişini yapan resepsiyonisti buldum. | Open Subtitles | مرحباً، لقد وجدتُ المُوظفة التي سجّلت دخول (جستين ماركيت) للفندق. |
...Indiana Marquette Park'taki bir köprü altında bulundu. | Open Subtitles | تحت جسر في "ماركيت بارك" بولاية "إنديانا" |
Milwaukee Bucks. Marquette University, doğru mu? | Open Subtitles | "من فريق "مالكي بكس من جامعة "ماركيت", صحيح؟ |
- Bayan Marquette'ye göre siz birkaç ay boyunca onunla beraber olmuşsunuz. | Open Subtitles | "تقول ، السيّدة "ماركيت أنكما سويا منذ عام |
Marquette'i yakaladık. | Open Subtitles | قبضوا على ماركيت |
Marquette'i bırakmak zorunda kaldık. | Open Subtitles | كان يجب ان نطلق سراح ماركيت |
Marquette'i bırakmak zorunda kalmışlar. | Open Subtitles | كان يجب عليهم أنْ يطلقوا سراح ماركيت . |
Müşterim Sharon Marquette'in hizmetleri. | Open Subtitles | خدمات موكلتي شارون ماركيت |
Donna'ya farklı okullara gidebileceğimizi söyledim ve kesinlikle yanılıyorum, yani Marquette'den nefret etmezse bittik demektir. | Open Subtitles | أخبرت دونا بأنه يمكننا الذهاب لجامعات مختلفة وكنت مخطئ للغاية يا صديق، إن لم تكره ماركات" فقد قضي علينا" |
Evet. Her şey iyi. Marquette'i sevip sevmediğini merak ettim. | Open Subtitles | أجل، كل شيء جيد ، فقط أريد معرفة "إن أحببت جامعة "ماركات |
Sadece içimden geldi, o yüzsüz santral operatörünün tavırları Marquette deneyiminin iyi olmayacağına dair bir belirti gösterdiyse Marquette'yi hemen şu an listeden silebileceğimizi düşünüyorum. | Open Subtitles | وهل يمكنني القول بأن موقف التكبر من العمال هو كل المؤشرات عن تجربة الدراسة في "ماركات" لذا يمكنني فقط الافتراض بأننا نشطب ماراكات"من القائمة حاليا" |
Sanırım, Marquette adamlarımdan birini tehlikeye attı. | Open Subtitles | أعتقد أنّ (ماركويت) وضع أحد أفراد جماعتي في خطر. |