| Senin Marsten'ın ve psikopat arkadaşınızın geçen gün otelde bahsettiğiniz yer. | Open Subtitles | مكانك أنت و(مارستن) والمُختلين معك الذي تتحدث عنه ذلك اليوم بالنُزُل |
| Marsten Yolu'nun sonundaki bir eve. | Open Subtitles | إلى بيت في نهاية شارع مارستن |
| - Marsten Yolu'na gitmişler. | Open Subtitles | ذهبوا الى شارع مارستن |
| Hubie Marsten'in kız kardeşi ve eşi gizemli biçimde öldü. | Open Subtitles | أخت هوبي مارستون وزوجتة ماتَوا بشكل غامض. إشاعات السمِّ،مَا أثبتَت. |
| "...ve Pabscuitti Hill'deki Marsten evine sıçradı." | Open Subtitles | وإحترقَت نحو بيتِ مارستون على تَلِّ بابسكويتي |
| "...ve Pabscuitti Hill'deki Marsten evine sıçradı." | Open Subtitles | وإحترقَت نحو بيتِ مارستون على تَلِّ بابسكويتي |
| Marsten ve Cain, bu delileri bilinçli olarak birer kurt adama dönüştürüyormuş. | Open Subtitles | (مارستن) و(كاين) قاصدين تحويل هؤلاء الأشخاص إلى ذئاب ضارية |
| Marsten, Santos, LeBlanc ve onlarla işbirliği yapanların yerlerini bulmak. | Open Subtitles | (بإيجاد , (مارستن) (سانتوس) (ليبلانك وكُل شحص مُشترك معهم |
| Marsten ve Cain savaşa hazır bir şekilde üzerimize geliyorlar. | Open Subtitles | (مارستن) و (كين) قادمين علينا بأسلحة معبأة |
| Nick barda Marsten'ı aradığında oldukça hızlı gelmişti. | Open Subtitles | مارستن) ظهر بسرعة بعدما) اتصل عليه (نك) في الحانة |
| Kimseyi körü körüne Marsten ve Cain'in peşinden gönderemem. | Open Subtitles | لن أرسل أي شخص للخارج بعمية (تعقب (مارستن) و (كين |
| Endişelenmeniz gereken Marsten değil. | Open Subtitles | (مارستن) ليس الشخص الذي يجب أن تقلق بشأنه |
| - Marsten ve LeBlanc mı? | Open Subtitles | (مارستن) و (ليبلانك) أخبرني أننا قبضنا عليهم؟ |
| Bence Cain ve Marsten'i alması için gereken şeylere sahipti. | Open Subtitles | أعتقد أن لديه السُبُل ليُجند (كين) و (مارستن) |
| Sanırım Hubie Marsten'i gördüm boynundan asılmış olarak. | Open Subtitles | أعتقد اني رَأيتُ هوبي مارستون مشَنْوق من رقبتِه. |
| Ama Crockett'in ölümü ile Marsten evi arasında bir bağ kuramıyorum. | Open Subtitles | ولا استطيع انكارها من حياتي افهمْ أيّ علاقة بين موت كروكيت وبيت مارستون. |
| Marsten evinde olmuş sonra da göle getirilmiş olabilir. | Open Subtitles | هو يمكن ان يحَدثَ في بيتِ مارستون وهو اخذه إلى البحيرةِ. |
| Marsten ve Cain'in sana doğru yolda olduklarını ve kendisinin Roman'ı takip edeceğini söyledi. | Open Subtitles | وقال لي ان مارستون و كأين هم في طريقهم لك وإنه كان يساعدنى لتتبع الروماني |
| Etmek zorundayız. Bu Marsten. Lütfen yeter! | Open Subtitles | لكن يجب علينا أن نفعل ذلك انها مارستون من فضلك، توقف بما فيه الكفاية |
| - Şimdiye Marsten'ı öldürmüş olabilirler. - Hayır, o içeride. | Open Subtitles | ربما يكونوا قد قتلوا بالفعل مارستون لا، انه هناك |
| Sanırım Marsten'ı binanın diğer tarafında tutuyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أن أخذ مارستون على الجانب الآخر من المبنى |