Quame Martenz adında bir uyuşturucu satıcısı, çevredeki bir çocuğu vurarak öldürdü. | Open Subtitles | تاجر مخدرات اسمه (كوامي مارتينز) قتل طفلاً من الحي. |
Daha önce de Martenz'i cinayetten suçlamak istedik ama ilk defa bir tanık konuşmaya gönüllü oldu. | Open Subtitles | نحن نعرف (مارتينز) بجرائم قتل أُخرى. ولكن هذه المرة الأولى التي يُريد فيها أحدهم الحديث. |
Şu satıcı, Martenz... Ne kadar kötü? Epey kötü. | Open Subtitles | بائعُ المُخدّرات (مارتينز)، ما مدى خطورتهُ؟ |
Kimbilir, belki Martenz itiraf eder, bir süre içerde yatar. | Open Subtitles | مَن يدري! ربما يقر (مارتينز) بذنبه ويدخل السجن. |
Ve gerçekten Martenz'in avukatı bunu anlamaz mı sanıyorsunuz? | Open Subtitles | وهل تعتقدُ بأنّ محامي (مارتينز) لن يكشف الأمر؟ |
Sizi salonda çiğ çiğ yer, Martenz de gitmekte özgür olurdu. | Open Subtitles | سيتغلّبُ عليك أمامُ الملأ وسيفلتُ (مارتينز) بجرمه. |
Quame Martenz, Nicole'un gözleri önünde bir çocuğu vurdu. | Open Subtitles | (كوامي مارتينز) أردى ذلك الصبي أمام (نيكول) مباشرةً. |
Martenz'in birkaç arkadaşı karşılık vermiş. İkisi de olay yerinde hayatını kaybetmiş. | Open Subtitles | وردَّ إثنان مِن أصدقاء (مارتينز) بإطلاق النار، وأُعلِن مقتلهما بمسرح الجريمة. |
-Kız tanıklık etmezse Martenz bu işten sıyrılır. | Open Subtitles | -اعتقد بأنها إذ لم تشهد، (مارتينز) سيخرج بحرية . |
Bana söylenene göre, Mr. Rose, Mr. Martenz'in yanına gitmiş Euclid Avenue'ye ve hiç uyarmadan kurşunları üzerine boşaltmış. | Open Subtitles | على حسب الطريقة التي وُصِفت لي، ذهب السيّد (روز) إلى السيّد (مارتينز)، فيشارع"إقليدس"و... فرَّغ سلاحه بدون سابق إنذار. |
Martenz'in onu tehdit ettiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | -تظن بأن (مارتينز) هددها؟ |
Martenz bir çocuk öldürdü. İyi bir çocuğu. | Open Subtitles | إنّ (مارتينز) قتلَ طفلًا. |
Bırakın da Martenz hakkında ben endişeleneyim. | Open Subtitles | ودعني أهتمّ بشأن (مارتينز). |