Ama Martun Sarkissian izole şekilde duruyor. Sadece tek ve belli bir kişiyle iletişim içerisinde oluyor. | Open Subtitles | لكن يبقى (مارتون ساركيزيان) معزولا، ولا يتعامل سوى مع شخص واحد. |
Martun kırmızı alarm verdi. Kızı kendisini bir araba kazasına karıştırmış. | Open Subtitles | (مارتون) في حالة تأهب قصوى، تعرضت إبنته لحادث سيارة. |
Martun'un beni ve Layla'yı öğrenmesine izin veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أدع (مارتون) يكتشف ما بيني وبين (ليلا). |
Martun bir havuz partisi verdi. Herkes oradaydı. | Open Subtitles | أقام (مارتون) حفلة عند المسبح، كان الجميع هناك. |
Martun işi bitene kadar bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | لن أرحل، ليس حتى ينتهي أمر (مارتون). إنتبه لنفسك. |
Ari kavradı. Martun'u Colby'nin suçu ona attığına ikna etti. | Open Subtitles | إكتشف (آري) الأمر، وأقنع (مارتون) أنّ (كولبي) كان يحاول الإيقاع به. |
D.J., eğer şimdi uzaklaşırsak Martun kayar. | Open Subtitles | (دي جاي)، إن إنسحبنا الآن، سيفلت (مارتون). |
Martun onun için yaptığım her şeyi unuttum. Amcamsa onun şişko parmağını ısırıyor. | Open Subtitles | نسي (مارتون) كلّ العمل الذي قمتُ به لأجله، وعمي يبقى صامتاً. |
Ben ve Layla hakkındaki gerçek ortaya çıktı. Martun benimle ilgili pek mutlu değil. | Open Subtitles | الآن وقد كُشفت الحقيقة حول ما بيني وبين (ليلا)، (مارتون) ليس سعيداً جدّاً بي. |
Bu adama her şeyi söyleme ihtiyacı içindesin ve haberin olsun Martun'un kulakları büyüktür. | Open Subtitles | لديك هذه الحاجة لتخبر هذا الرجل بكل شيء، وأنا أعلمك، يملك (مارتون) أذنين كبيرتين. |
Martun'a bir başka denemeye yardım ediyor. O gönüllü oldu, o yüzden... | Open Subtitles | إنّها تساعدني فحسب في محاولة جديدة للنيل من (مارتون)، أتفهمينني؟ |
Yumuşak ve Martun'un onu terfi ettirmiş olmasının tek nedeni Layla'nın bacaklarını kapatamamış olması. | Open Subtitles | إنّه ضعيف، والسبب الوحيد الذي دفع (مارتون) لترقيته هو أنّ (ليلا) لم تستطع كبح شهواتها. |
Hayır adam. O, Martun Sarkissian'ın kızı. | Open Subtitles | كلا يا رجل، تلك إبنة (مارتون ساركيزيان). |
Bence birini unutuyorsun. Martun'a ne olacak? | Open Subtitles | أعتقد أنّكِ تنسين أحداً، ماذا عن (مارتون)؟ |
Toros, Ari, Martun'un sağ kolu Tevan Adamian. | Open Subtitles | والذراع اليمنى لـ(مارتون) (تيفان أداميان). |
Martun Sarkissian'la konuştum. Bir problemimiz olduğunu söylüyor.. | Open Subtitles | تحدثت إلى (مارتون ساركيزيان)، قال أننا نواجه مشكلة. |
Anne Martun ile barış yaptı, ama şimdi Javi'den gidip onun kafasını falan kesmesini istiyor. Bilmiyorum. | Open Subtitles | تصالحت الأم مع (مارتون)، لكنها تقول الآن أنها تريد من (خافي) أن يقطع رأسها أو ما شابه، لا أدري. |
Martun'u duydun. Kimse hareket etmeyecek. Bekleme halindeyiz. | Open Subtitles | كلا، كلا، كلا، كلا، لقد سمعت (مارتون)، لن يتحرك أحد، نحن في وضع إنتظار. |
Martun bu itibarsızlığı görseydi, onları buraya gömerdi. Benim bahsettiğim bu. | Open Subtitles | لو رأى (مارتون) قلة الإحترام تلك، كان ليدفنهم حينها. |
Merhaba. Martun Sarkissian mı? | Open Subtitles | {\pos(192,230)} مرحباً، أهذا (مارتون ساركيزيان)؟ |