Senin Mary'ye yaptığın babalıktan daha fazla annelik yaptım ben. | Open Subtitles | و أنا كنت أماً لماري أكثر مما كنت أنت لها أبا |
Mary'ye ulaştığında... ölmüştü,onu doktor öldürmüştü. | Open Subtitles | في الوقت الذي وصلوا فيه لماري كانت ميتة بيد الطبيب نفسه |
Mary'ye hiçbir şey söyleme... ya da annene ya da hiç kimseye. | Open Subtitles | لا تقولي أي شيء لماري أو والدتك |
John hakkında artık düşünmüyoruz bile. Tümüyle Mary'ye odaklandık. | TED | نحن لا نفكر حتى في جون. أنه مُركز تماماً على ماري. |
Mary'ye, nedense, kötü bir şekilde yansıyacağını yazmış. | Open Subtitles | وأسلوبها في الخطاب يوحي كما لو أن ذلك ينعكس سلبًا على ماري |
Mary'ye de açıkladığım gibi, ona yardım edemem. | Open Subtitles | كما شرحت لماري لا أستطيع مساعدته |
Peki bunu yapmak için hayatta değilsen Mary'ye ne olacak? Senin lanetin! | Open Subtitles | ماذا سيحدث لماري عندما تموت أنت؟ لعنتك |
Mary'ye selam söyle | Open Subtitles | ابلغ تحياتي. لماري. لا. |
Ancak Mary'ye bu kadarını borçlu olduğuma inancındayım. | Open Subtitles | لكن أدين لماري بذلك |
- Mary'ye bir şey söyledin mi? | Open Subtitles | -هل قلت أي شيء لماري ؟ |
Mary'ye. | Open Subtitles | لماري. |
Mary'ye yalan söyleyip buraya getirdim. | Open Subtitles | لقد كذبت على ماري لأحضرها هنا |
Silas, Alex'in Mary'ye saldırdığını gördüğünü iddia ediyor. | Open Subtitles | يزعم (سايلس) أنه رأى (أليكس) يعتدي على (ماري) |
Sanki Mary'ye büyük bir şaka yapılıyor gibi, değil mi? | Open Subtitles | وكأن الأمر... سنضحك على (ماري)، صحيح؟ |