Baylar ve bayanlar, kumar masalarına geçelim. | Open Subtitles | سادتي وسيداتي إلى طاولات المراهنة |
Antwerp'teki alıcılara ulaştıklarında elmaslar sınıflandırma masalarına götürülür başka soru sorulmaz. | Open Subtitles | و بمجرد أن تصل للمشتري في (أنتويرب) يمكن احضار الماس الى طاولات التصنيف ولن تطرح المزيد من الأسئلة |
Elmaslar tasnif masalarına götürülüyor... Ve artık soru sorulmuyor. | Open Subtitles | الى طاولات العرض ... |
İftira atan dillerini masalarına çaktıktan sonra ses tellerini kopardı. | Open Subtitles | بعد أن ثبت ألسنتهم المفترية على مكاتبهم, مزق حبالهم الصوتية. |
masalarına koyabilecekleri ve günümüzün aşırı hırslı dünyasında bir yer edinmek için yiyecekleri bir şey. | Open Subtitles | شيء يمكنهم ان يضعونه على مكاتبهم .. وإدخاله في افواههم فقط حتى يحصلون على الطاقة ليتنافسو مع العالم |
Çocuklarım masalarına işiyor ve fırınlanmamış vazoları emiyor. | Open Subtitles | أطفالي تبول مكاتبهم وتمتص على المزهريات غير المزخرفة. |