masanın altından tekme atmak da gitmemi sağlamaz. | Open Subtitles | ركلي من تحت الطاولة لن يجعلني أترك المنضدة أيضا |
Cristina'yı aklından geçiren Juan Antonio ayağını masanın altından onun ayağına değdirmeye çalıştı, ama yanlışlıkla Vicky'ninkine değdirdi. | Open Subtitles | خوان انطونيو الذي كان يفكر بأفكار حميمية مع كريستينا حاول أن يلامس قدمها بقدمه تحت الطاولة و بالصدفة لامس قدم فيكي |
Bir tanesiyle mesaj yazarken gizlice masanın altından yazıyor. | Open Subtitles | احدها يبقيه تحت الطاولة بينما يقوم بالكتابة |
Üniversite yıllarında, benimle masanın altından içerdin. | Open Subtitles | في الجامعة , كان بإمكناك شربي من تحت الطاولة |
Önce Gina bana asılmaya başladı, masanın altından bacağımı okşadı. | Open Subtitles | جينا هي التي بدات بمغازلتي في قدمي من تحت المنضدة |
Her gece masanın altından beni emerdi. | Open Subtitles | كُلَّ لَيلة هي تَشْربُني تحت المنضدةِ الداعرةِ. |
Biraz göz kırpmaca, biraz masanın altından dürtmece. | Open Subtitles | غمزة صغيرة ، و وكزة صغيرة من تحت الطاولة |
O kadar ufak ki masanın altından geçip gelmiş olsa gerek. | Open Subtitles | أنه صغير جداً لابد أنه أتى من تحت الطاولة |
Frank'e masanın altından el muamelesi yapıyorum. | Open Subtitles | انا أداعب فرانك من تحت الطاولة |
masanın altından dayını okşamaman gerekiyor. | Open Subtitles | أنت ليس من المفترض ان تداعبي عمك من تحت الطاولة وووه . |
Kadını masanın altından parmaklasa bile umurumda değil. | Open Subtitles | لا أهتم ان كان قد لمسها من تحت الطاولة |
- Şu anda masanın altından karıma dokunuyorum. | Open Subtitles | وأنا الآن اقوم بمغازلتها تحت الطاولة |
masanın altından hepinizi içebilirdim. | Open Subtitles | أستطيع شربكم جميعا تحت الطاولة. |
masanın altından dışarı çekilmiş olmalı. | Open Subtitles | لابد انه قام بجرها من تحت الطاولة |
Eğer ondan hoşlanmazsan, beni masanın altından dürtersin ve onu oraya gömeriz. | Open Subtitles | بإمكانك ركلي من تحت الطاولة وسوف نتركه |
Temperance, bana masanın altından vurdu. Sana nişan aldığından eminim. | Open Subtitles | (تيمبرانس) ركلتني تحت الطاولة متاكد من أنها كانت تقصدك |
masanın altından köpeği gizlice beslercesine. | Open Subtitles | اطعم الكلب تحت الطاولة |
masanın altından beni sen mi tekmeliyorsun O'malley? | Open Subtitles | هل تركلني من تحت الطاولة يا (أومالي) ؟ |
Ve sonra annen, o İrlandalıyla masanın altından içki içmeyi sürdürdü. | Open Subtitles | ومن ثمّ أمك تشرع في إحتساء هذا (الأيرلندي) تحت المنضدة. |
Bir gün yemek odasında otururken ayağı masanın altından benim ayağıma sürtünmeye başladı. | Open Subtitles | نحن كُنّا نَجْلسُ في غرفة الطعامِ، يوم واحد، وحذائه نظّفَ ضدّ اللغمِ تحت المنضدةِ. |