Aşağı kata indim ve masanın arkasında oturan büyük bir eleman gördüm. | TED | ونزلت إلى الطابق السفلي ورأيت ذلك الرجل الضخم يجلس خلف مكتب. |
Bir masanın arkasında raporları okurken her zaman güvendesin. | Open Subtitles | أنت دائما تجلس آمنا خلف مكتب تقرأ تقاريرك اللعينه |
Daha korunaklı bir giysi giyerim ya da masanın arkasında otururum. | Open Subtitles | سأرتدي ملابس أكثر اتساعاً، أو سأجلس خلف الطاولة طوال الوقت. |
masanın arkasında. masanın arkasında! | Open Subtitles | انتبه خلف الطاولة, خلف الطاولة عليك به , عليك به |
Sen dışarıda bütün eğlenceli şeyleri yaparken ben masanın arkasında oturuyor olacağım. | Open Subtitles | أن أجلس هنا خلف المكتب بينما تكون أنت بالخارج تحظى بكل المرح |
masanın arkasında soyut bir tablo var mıymış? | Open Subtitles | إسأل إذا هناك ملخّص الصورة وراء المنضدة. |
Hey, sen masanın arkasında oturmayı seçtin. | Open Subtitles | مهلا ، اخترت الجلوس وراء مكتب. |
Tanrım masanın arkasında insanları küçümsemeyi çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | يا فتى أنت حتماً تعرف كيفية إذلال الناس من خلف طاولة مكتبك |
Bütün gün boyunca bir masanın arkasında oturacağımı hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل نفسي خلف مكتب طوال اليوم. |
Babam bir masanın arkasında 25 yıl adidas ayakkabılarına bakarak oturdu. | Open Subtitles | أبي جلس خلف مكتب لـ25 عام يبحث عن الشرائط الثلاثية |
Sana resmi çalışıyorum Bir masanın arkasında değil, bir bar. | Open Subtitles | احاول تصورك خلف مكتب و ليس حانة انه غريب نوعا ما |
Saatlerini bir masanın arkasında çalışarak geçirseydin, bütün bitkiler yaşıyor olurdu. | Open Subtitles | إذا كنت تعملين خلف مكتب بساعات عمل طبيعية ستكون كل هذه النباتات على ما يرام |
Hayır,kamu görevinde bir masanın arkasında çalışırsan nasıl olur. diye gözümün önünde canlandırmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لا ، أحاول تخيل كيف ستبدو خلف مكتب كموظف مدافع عام |
Eğer başarısız olursam, savaş boyunca lanet bir masanın arkasında otururum. | Open Subtitles | إذا فشلت, سأبقى خارج الحرب خلف مكتب لعين |
masanın arkasında olduklarında kimsenin onları göremediğini düşünürlerdi. | Open Subtitles | بما أنهم كانوا خلف الطاولة... ظنوا أن لا أحد يراهم |
masanın arkasında olduğundan onu görememişim olmalıyım. | Open Subtitles | ربما لم أراه لوجوده خلف الطاولة |
masanın arkasında olduğundan onu görememişim olmalıyım. | Open Subtitles | ربما لم أراه لوجوده خلف الطاولة |
Bu sandalyede masanın arkasında oturduğumu düşün. | Open Subtitles | .. ؟ أفترضى أننى أجلس على هذا الكرسى خلف المكتب , ها هو المكتب |
Hayır ama artık bir masanın arkasında oturunca, dünya farklı görünüyor. | Open Subtitles | لكن الآن, بعدما جلستُ خلف المكتب العالم يبدو مختلفاً |
- masanın arkasında. Çabuk ol. | Open Subtitles | وراء مكتب.بعجلة من امرنا |
Annemle bir masanın arkasında saklanıyoruz, ama herşeyi görebiliyorum. | Open Subtitles | إنّي أختبئ خلف طاولة مع أمّي، لكنّي أستطيع رؤية كلّ شيء. |