"masanızda" - Translation from Turkish to Arabic

    • على مكتبك
        
    • على طاولتك
        
    • طاولتكم
        
    • مائدتك
        
    • على منضدتك
        
    • على مكتبكِ
        
    İstifam saat altıdan önce masanızda olacak. Open Subtitles استقالتي ستكون على مكتبك قبل الساعة السادسة
    Mektuplarınız masanızda. Open Subtitles دكتور جونز أنا سعيدة للغاية أنك عدت بريدك على مكتبك
    Bayım, masanızda bunu unutmuşsunuz. Open Subtitles -عن إذنك سيدي، لقد تركت هذا على طاولتك -سكراً
    Bir defasında beni nezaketle masanızda ağırlamıştınız. Open Subtitles لقد إستضفتني مرة بكل كرم على طاولتك
    Annemle babamın her zaman masanızda yeri vardı. Open Subtitles أبي وأمي كانا رفقة مرحباً بها على طاولتكم
    masanızda şeytanın avukatını görmeyi beklemiyordum. Open Subtitles إنني لم أتوقع أن أسمع محامي الشيطان على مائدتك إنني أعتذر عن ملاحظتي الذكية
    Bu akşam yemekli vagonda masanızda bir adam varmış. Open Subtitles كان هناك رجل على منضدتك الليلة في عربة الطعام
    İstifa mektubum sabah masanızda olur. Open Subtitles سأترك خطاباً على مكتبكِ صباحاً
    Ek bilgi gelene kadar LA'ı tahliye etme planımın üzerinden geçmek isterim. masanızda. Open Subtitles حتى نعلم المزيد ، فان خطة اخلاء المدينة على مكتبك
    Bunu masanızda buldum. Bende kalabilir mi? Open Subtitles لقد وجدتُ هذه على مكتبك أيمكنني الاحتفاظ بها ؟
    Klasör masanızda, henüz incelemediğiniz personel dosyalarıyla birlikte. Open Subtitles الملفات على مكتبك , بجانب الملفات الشخصيه التي يجب عليك مطالعتها
    -Sabah ilk iş masanızda olacak. Open Subtitles لا تقلق سيدي، سيكون موجوداً على مكتبك في الصباح الباكر
    Bundan 2 hafta sonra da dolabınızda palet bulundurup masanızda da ıslak şekilde oturdunuz. Open Subtitles ولمدة اسبوعين بعد ذلك كان لديك زعنفة في خزانتك وجناح مبتل على مكتبك
    Sabahleyin acılı sandviçinizle birlikte istifamı da masanızda göreceksiniz. Open Subtitles ان لم يكن هناك فرصة للتقدم المهنى سوف تجد استقالتى على مكتبك صباحاً
    - Afedersiniz, bunları masanızda bıraktınız efendim. Open Subtitles -عن إذنك سيدي، لقد تركت هذا على طاولتك
    İçkiniz masanızda bayım. Open Subtitles - شرابك على طاولتك سيدي
    Sonraysa çamur doğumluyla masanızda içkinizi içecek! Open Subtitles لاحقاً ستسمح لكائن طيني لمشاركة طاولتكم والشرب معكم
    Jane'le ikiniz kendi masanızda, ben de Hargrove'larla oturacağım. Open Subtitles ، أنت و (جين) تستضيفون طاولتكم الخاصة و أنا سأشرف على البقية
    Belki desteğimizi göstermek için sizin masanızda boş bir sandalye koyabiliriz. Open Subtitles ربما مقعد شاغر على مائدتك كلافتة للمساندة؟
    masanızda yaşlı bir adamada yer var mı? Open Subtitles هل من مكان على مائدتك لرجل عجوز أحمق؟
    Matematik kapasiteniz; biri hesaplama diğeri ölçüm sayılan iki çok farklı modele sıkıştırılmış matematiğe çalışma masanızda aynı anda yer verme kudretindeyse işte bu entellektüel değişim sürecini... hızlandırır düşünüyorum. Open Subtitles القدرة أن تحظى على منضدتك في ذات الوقت بنوعين مختلفين تماماً من الرياضيات ،تركّز على ما يعتبر كحساب
    Yarım saate masanızda olur. Open Subtitles سيكون على مكتبكِ بعد نصف ساعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more