Massoud Tahan düşman olarak sayılıp, ölüm listesine girmeli midir? | Open Subtitles | هل مسعود الطحان مقاتلا عدوا وانه يمكن وضعها على قائمة القتل المستهدف؟ |
Massoud Tahan'ın düşman bir savaşçı olarak sayılıp... ölüm listesine girmesi onaylanmıştır. | Open Subtitles | آي. وهو يحمل. مسعود الطحان هو المقاتل العدو |
Suriye'de ortaya çıktı ve adına da Massoud Tahan demeye başladı. | Open Subtitles | وعادت إلى الظهور في سوريا وسمى نفسه مسعود الطحان. |
Eğer Massoud Tahan bir düşmansa, Lanca Hopper'da öyledir. | Open Subtitles | إذا مسعود الطحان هو عدو مقاتل، ثم ذلك هو انس هوبر. |
Bildiğim tek şey, Massoud Tahan'ın Amerikan vatandaşı olduğunu öğrendiğinizden beri yüzbaşı Hicks ve sizin bu plana karşı olduğunuz. | Open Subtitles | حسنا، أنا أعلم أنكم والكابتن هيكس وقد ضد هذا المشروع بمجرد تبين ان مسعود الطحان كان مواطن أمريكي. |
Belgelerin içinde Massoud Tahan'ın fotoğrafını göreceksiniz. | Open Subtitles | في الداخل، وسوف تجد صورة مسعود الطحان. |
Taliban'la mücadele eden Massoud üzerine kitabın. Harika bir şey. | Open Subtitles | كتابك عن (مسعود)، معاركة الطالبان، أمرٌ رائع |
Massoud'un kitabımı okuma şansı hiç olmadı. Altı ay sonra video kamerasına gizlenmiş bir bombayla öldürüldüğü ortaya çıktı. | Open Subtitles | لم تتح الفرصة لـ(مسعود) لقراءة كتابي، لقد قُتل بعد ستة أشهر من صدور الكتاب |
Massoud Taliban ile işbirliği yapan... grup üyelerine ne yaptı? | Open Subtitles | ماذا فعل (مسعود) بأعضاء قواته الذين تعاونوا مع الطالبان؟ |
Biliyoruz ki Dr. Massoud'un kendini adadığı okullarımızı denetleme işi hiç de kolay bir iş değil. | Open Subtitles | نعلم أن الإشراف على مدارسنا وهذا ما سيكرس الد. (مسعود) نفسه به |
Dr. Massoud, buraya sadece size şans dilemek için gelmedik. | Open Subtitles | د. (مسعود)، نحن لسنا بهنا لنتمنى لك الحظ فقط |
Ama Dr. Massoud son iki haftada 5 ölüm tehdidi almış. | Open Subtitles | (مسعود) تلقى 5 رسائل تهديد بالموت في الأسبوعين الماضيين |
Massoud Major Crimes'a geliyor. | Open Subtitles | أنظري، (مسعود) في طريقه لقسم الجرائم الكبرى |
Başkomiser Raydor, bu bey Dr. Aamil Massoud. | Open Subtitles | أيتها القائد (رايدُر)، هذا هو (الد. (عاميل مسعود |
Yargıç Cully ve Dr. Massoud kürsüde. | Open Subtitles | (وأيضاً القاضي (كلي والد. (مسعود) عند الميكروفون |
Dr. Massoud, bu sabah platformdaki konumunuz böyle miydi? | Open Subtitles | د. (مسعود)، هنا كان موقعك على المنصة هذا الصباح؟ |
Merhaba, Massoud ailesinin evi. Ben Hassan. | Open Subtitles | أهلا ، منزل مسعود حسن يتكلّم |
- Massoud Shammar, Tariq al Juhani. Osman Ahmed, Yasin Said. | Open Subtitles | (مسعود شمار)، (طارق الجهني)، (عثمان أحمد)، (ياسين سعيد). |
Massoud Shammar ve Tariq al Juhani'le orada tanışmış. | Open Subtitles | حيث قابل هُناك (مسعود شمار) و(طارق الجهني). |
Afganistan'da Ali Massoud Sadiq'in bilmediği çok az olay olur. | Open Subtitles | القيل فقط ما يحدث بأفغانستان ولا يعرف (علي مسعود صادق) بشأنه |