| Hukuk diplomamı almam gerektiğini biliyor ki böylece zerre kadar şüphe kalmadan masum olduğumu kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | هو يعلم بأني يجب أن أحصل على شهادة القانون لذلك يمكنني أن أثبت بما لا يدع أي مجال للشك أنني بريء |
| masum olduğumu biliyor ama yine de gözden çıkarabiliyor. | Open Subtitles | يعرف أنني بريء وينوي أن يُضحي بي على أي حال |
| Benim masum olduğumu söyledi. masum olduğumu bildiğini söyledi ama hala eve gidemiyorum. | Open Subtitles | لقد اخبرني بأنه يعلم بأنني بريء و لكن مازلت لا استطيع الذهاب للوطن |
| Onlara benim masum olduğumu söyleyerek türlü hikayeler uyduruyor. | Open Subtitles | يخبرني أني بريء يغذيني بقصص يملؤها التنهدات |
| Bunun, masum olduğumu nasıl kanıtlayacağını tekrar anlatır mısın? | Open Subtitles | اشرحي لي مجدداً كيف سيقوم هذا بإثبات برائتي ؟ |
| masum olduğumu bilmesini istiyorum! | Open Subtitles | أريدها أن تعرف أنّي بريء |
| Ben sadece masum olduğumu kanıtlamak için ne yapmam.. ...gerektiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا فقط لم أعرف عدا ذلك لأثبت أنّني بريء |
| Öncelikle, hepinize masum olduğumu söylemiştim. | Open Subtitles | أولا لقد أخبرتكم أنني بريئ |
| masum olduğumu biliyor ama yine de gözden çıkarabiliyor. | Open Subtitles | هو يعرف أنني بريء وانه على استعداد للتضحية بي على أية حال |
| - masum olduğumu ispatlayan evrakların olduğu bir taşınabilir hafıza. | Open Subtitles | انها حملة USB مع ورقة درب تثبت أنني بريء |
| Halk kardeşlerinizi öldürdüğümü söylüyor... fakat ben sizin , masum olduğumu bilmenizi isterim. | Open Subtitles | الناس تقول أنني قتلت أخوتكِ لكني أريدك أن تعرفي أنني بريء... |
| Bir hata yapıyorsunuz. Size masum olduğumu söyledim. | Open Subtitles | أنت ترتكب خطئ فادح أخبرتك أنني بريء |
| Onlara masum olduğumu söyle! | Open Subtitles | اخبرهم أنني بريء |
| "Onlara masum olduğumu anlatmaya çalıştım. | Open Subtitles | لقد كنت مشوشاً، ولكنني قلت لهم بأنني بريء |
| Sen masum olduğumu anlayacak kadar zekisin. Kahveme tükürmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | أنت ذكيٌ بما يكفي لمعرفة بأنني بريء ولا أريدُ المساعدة على البصق في قهوتي. |
| Gerçekten masum olduğumu düşünüyorsun | Open Subtitles | أنتِ تؤمنين بأنني بريء |
| Chester's Mill'i seviyorum ve bu suçlamalardan masum olduğumu kanıtlayacağım. | Open Subtitles | أنا أحب (تشيسترز ميل) وسأثبت أني بريء من هذه التهم |
| Schillinger, Cloutier'e inandı. masum olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | لقد صدَّقَ (شيلينجَر) (كلوتيه)، يظنُ أني بريء |
| Bu yıl masum olduğumu gösteren tek film varsa, o da budur. | Open Subtitles | إذا أردتُم مشاهدة فيلم واحد هذا العام يُثبت برائتي شاهِدوا هذا |
| Sonunda biri masum olduğumu anladı. | Open Subtitles | -حسناً، أخيراً، شخص يُؤمن أنّي بريء . |
| O zaman masum olduğumu biliyorsun! | Open Subtitles | تعلم إذاً أنّني بريء. |
| Size masum olduğumu söyledim. | Open Subtitles | -أخبرتكم أنني بريئ . |
| O tüyo kâğıdını bulabilirsem masum olduğumu ispatlayabilirim. | Open Subtitles | إذا أمكني العثور على تلك الورقة، يمكنني أن اثبت براءتي |
| masum olduğumu bilenler ise ülke çapındaki gazetelere çıkmadan etrafımda olamıyorlardı. | Open Subtitles | والذين علموا باني بريئة لم يستطيعوا البقاء حولي من دون ان يظهروا في الصُحف |
| Peki ya bunların hepsi bittiğinde, masum olduğumu kanıtlasam... sen ve ben, tekrar dışarı çıkabilir miyiz? | Open Subtitles | ماذا عن عندما اثبت اني بريء وينتهي كل هذا انا وانتِ, يمكننا الذهاب للعشاء مجدداً؟ |