"masumane" - Translation from Turkish to Arabic

    • بريئة
        
    • برىء
        
    • بريئاً
        
    • ببراءة
        
    Çok harikaydın, ama biz yine de öpücüğün ne kadar masumane olduğunu öğrenmeni istiyoruz. Open Subtitles لقد كنت رائعاً للغاية ، لكننا نحتاج أن نخبرك كيف كانت قبلة بريئة
    Bir, o benim kız arkadaşım değil iki, ses tonun pek de masumane değildi. Open Subtitles اولا هي ليست صديقتي الجديدة ثانيا نبرتك لم تكون بريئة
    Geçen gece, yemekte beni öptü ve masumane bir öpücük değildi. Open Subtitles تلكالليلةعلىالعشاء.. قبّلتني، وكان قبلة بريئة
    Simulasyonun parametrelerini programlamak masumane bir hataydı. Open Subtitles لقد كان خطأ برىء فى برمجه عوامل المحاكاه
    Yani, belki masumane bir açıklaması vardır. Gerçekten mi? Peki, bu ne olabilir? Open Subtitles حسنا.دعنا.دعنا نفكر.اقصد من الممكن ان يكون هناك تفسيراً بريئاً
    Yalnız olduğu bir Cuma akşamı çok masumane bir şekilde başlamıştı. Open Subtitles كل شيء بدأ ببراءة بما فيه الكفاية كما الأبله في ليلة الجمعة وحيدا.
    masumane başlamış, ama... diğerleri pes ettiğinde o etmemiş. Open Subtitles ،بدأت فى الأول بريئة ، لكن عندما أنهار الأخرين ، هى لم تفعل
    Onunla ilişkiye girerken reşit olmadığının farkında mıydınız? O sadece masumane bir öpücüktü. Open Subtitles عندما خرجت معها، هل كنت على علم بأنها عمرها تحت 18 ؟ لقد كانت قبلـة بريئة.
    Ne çıkarabilirler bilmiyorum ama bir şey bulsalar bile masumane olacaktır, seni temin ederim. Open Subtitles لا أعلم ماهو المتوفر لهم ولكني أؤكد لك انها أمور بريئة
    İlk bakışta şüpheli gelen şey iyi bir incelemeden sonra çok masumane gelebilir. Open Subtitles ما للوهلة الأولى قد تظهر المشبوهة قد تدرس مزيدا من الدراسة أن تكون بريئة تماما.
    Son derece büyüleyici, ve masumane. Bunu söyleyeceğinizi biliyordum. Open Subtitles إنها ساحرة و بريئة و شفافة - لقد عرفت أنك ستقول ذلك -
    masumane, ama bilmiş. Open Subtitles بريئة ولكنها معروفة
    masumane bir sohbetti. Open Subtitles لا, لقد كانت محادثة بريئة
    Soyguncuyla oradaydınız ve bu masumane bir şey miydi? Open Subtitles أنت كنت هناك مع اللص,وكان برىء تماما؟
    Tamamen masumane bir şeydi. Open Subtitles ذلك كان برىء تماما
    Muhtemelen masumane bir duruşu vardı ama yine de onu, kızla konuşurken... veya paltosunu alırken birilerinin dikkatini çekmiş olabilir. Open Subtitles على الأرجح بدا الأمر بريئاً بما يكفي لكن ربما رآه أحد يتكلم معها أو يأخذ معطفها
    Ama bir kek gibi küçük ve masumane bir şey istersen bir sorun çıkmayacaktır. Open Subtitles صغيراً و بريئاً كقطعة حلوى مثلاً يُفترض أنْ تسير الأمور على ما يرام
    masumane olabilir. Yanılıyor olabilirim. Open Subtitles قد يكون الأمر بريئاً ولا أقول إني معصومة عن الخطأ...
    - Bir ürün hakkında, ağzından masumane bir söz kaçırıp gizli reklam yaparsın, onlar da karşılığını öder. Open Subtitles -إنك تتسلل بملاحظة ببراءة على منتج ما و إنهم يدفعون لإصلاح ذلك
    Birlikteliğimizin ilk günü gayet masumane başladı. Open Subtitles أول يوم لنا معاً بدأ ببراءة كافية
    Her şey gayet masumane başlamıştı. Open Subtitles حسنا، الأمر كله بدء ببراءة شديدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more