"matkabın" - Translation from Turkish to Arabic

    • المثقاب
        
    • الحفار
        
    Mazının merkezine ulaştığını algıladığında mikroskobik boyutta bir yumurta matkabın ortasından larvanın içine doğru ilerler. Open Subtitles عندما تلاحظ أنها وصلت الحجرة المركزيّة ينتقل بيض مجهري من المثقاب إلى اليرقة.
    Ve biliyordum ki, bilinçli ya da değil o elektrikli matkabın ardında muhtemelen kolu kırık bir adam ya da bilirsin, daha kötüsü vardı. Open Subtitles وعرفت، سواء بإدراك أو لا، عرفت أنه وراء ذلك المثقاب الآلي، كان هناك من المحتمل رجل فاسد،
    matkabın metal zırhı, her türlü toprak bükme saldırısına karşı dayanıklıdır. Open Subtitles درع المثقاب الحديد مضاد لأي هجمات لإخضاع الأرص
    Şu anda o aptal matkabın umurumda olduğunu mu sanıyor? Open Subtitles هل يعتقد أني مهتمة حتى بشأن ذلك الحفار الغبي الآن؟
    Şu anda o aptal matkabın umurumda olduğunu mu sanıyor? Open Subtitles هل يعتقد أني مهتمة حتى بشأن ذلك الحفار الغبي الآن؟
    matkabın ucunu alnının sol üst tarafına yerleştir. Open Subtitles ضع المثقاب مكان الجزء الأيسر الأعلى من الجبهة
    Affedersiniz, ön tarafta kimse yoktu ve matkabın sesini duydum. Open Subtitles أنا آسف، لم يكن أحدٌ هنا و قد سمعتُ صوتَ المثقاب
    Tüneller yoluyla matkabın merkezine gidecek bir enerji sinyalin ne dersin? Open Subtitles نسرين, ما رأيك بخصوص شحنة طاقوية منقولة عبر الأنفاق الى الأعلى نحو قاعدة المثقاب
    Biri orada biri de matkabın gerçekten ne yaptığını görebilmen için şurada duvarın içinde. Open Subtitles واحدة هناك، وهناك واحدة حيث يمكنك رؤية ما يفعل المثقاب في الجدار فعلاً،
    matkabın susturucusu olmasına karşın yine de biraz ses çıkacak. Open Subtitles المثقاب عازل للصوت ومع ذلك فسيتسبب ببعض الضوضاء
    Tarama sonuçları gelmeden matkabın ucunun kan damarlarını delip delmediğini söyleyemeyiz. Open Subtitles لن أكون قادراً على معرفة هل المثقاب أخترق الوعاء الدموي بدون تصوير آخر
    Sen matkabın ucunu çıkarırken, artere klemp takmaya gerek olup olmadığına bakacağım. Open Subtitles إسحب المثقاب بينما أرى هل يحتاج الشريان لمشبك إغلاق
    Gördüğünüz gibi matkabın ucunda ve aksında kan izi var. Open Subtitles كما يمكنك أن ترى , هناك أثار دم على المثقاب و المغزل كذلك د.
    matkabın kılıfını bir fiskeyle sıyırıp işe koyuluyor. Open Subtitles تُزيح غلاف المثقاب وتبدأ العمل.
    matkabın çarpmasına 12 dakika. Open Subtitles حسنا بقيت 12 دقيقة لاصطدام المثقاب
    Böylelikle matkabın içindeki basınç artacak ve Aang son darbeyi indirdiğinde patlamaya hazır olacak. Open Subtitles الضغط سيتراكم في المثقاب و عندما ينفذ (آنج) الضربة القاضية سينفجر
    matkabın sesini duyabiliyorum. Open Subtitles بإمكانهم سماع المثقاب.
    matkabın üstüne bütan dökeceksin. Open Subtitles تصبّ البوتان على المثقاب
    Bu Cevdet Tevetoğlu, matkabın ardındaki beyin. Open Subtitles هذا شيفديت تيفتجولوا العقل المدبر وراء الحفار
    Olay yeri inceleme Spencer ın parmak izlerini hem matkabın .hem de gönderilen paketin üzerinde buldu. Open Subtitles محققوا مسرح الجرائم وجدوا بصمات سبنسر على كلا الحفار و الرزمة التي تمت أرسالها الى بيته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more