Ve Matty o kameralardan fotoğrafları çıkarıp her hafta web sitesinde yayımlıyor. | TED | ويأخذ ماتي الصور من آلات التصوير تلك وينشرها على موقعه كل أسبوع. |
Kamerayı kaybedenler fotoğrafa dönüş yapmadılar, ama bu sır birçok hayatı etkiledi, öncellikle Matty adındaki Kanadalı öğrenciyi. | TED | هذه الصورة لم يتم إرجاعها أبدا لمن فقدها، لكن هذا السر قد أثر على أرواح كثيرة، بدء بطالب من كندا يدعى ماتي. |
Matty insanları, buldukları fotoğraf makinelerini, taşınabilir bellekleri öksüz kalan fotoğraflarla kendisine yollamaya davet ediyor. | TED | يدعو ماتي الناس لإرسال آلات التصوير الرقمية التي وجدوها إليه، شرائح الذاكرة التي فقدت بصور يتيمة. |
Matty fotoğraftaki anneden aldığı duygusal bir e-postayı benimle paylaştı. | TED | شاركني ماتي بريدا إلكترونيا عاطفيا استقبله من الأم في تلك الصورة. |
Hayır, evde olup Matty'e kahvaltı hazırlamam gerekiyor. | Open Subtitles | لا ، فقط علي أن أكون بالبيت لعمل فطور لماتي |
Nina, bak, Matty her gün altıya kadar okulda. | Open Subtitles | نينا، إسمعينى ماتي في المدرسة كل يوم حتى السادسة |
George, Nina, Matty zaten sizin soyadınızı devam ettirebilir. | Open Subtitles | جورج نينا لديكم بالفعل ماتي ليستمر في حمل اسم العائلة |
Matty, baban uzaklara giderken, benden sana bakmamı istediğinde bunu memnuniyetle kabul ettim. | Open Subtitles | ماتي عندما سافر والدك انا رحبت به ,ودعي ماتو للعنايه بك |
Çünkü bunu daha önce de yaşamıştık Matty. | Open Subtitles | 'لاننا كنا معا في هذا الطريق من قبل, ماتي. |
Matty, bunu söylemekten nefret ediyorum ama deneyimlerime göre bir insanın bir şeyi yapmasının nedeni ona ihtiyacı olmasıdır. | Open Subtitles | ماتي, اكره ان اطعنك هنا, ولكنا خبرتي: الرجل ينجز عمله لانه محتاجها |
Matty yemin ederim, ömrümün sonuna dek çalışmak zorunda bile kalsam, o parayı sana geri ödeyeceğim. | Open Subtitles | ماتي, اقسم لك, مافق? اذا الزمت انا اعمل.. بقيه حياتي لاعوضك عن المال |
Matty, ben sadece bu ufak geziden bahsetmiyorum. | Open Subtitles | ماتي, انا لا اتحدث ا لاعن جزء بسيط من المشكله. |
Matty, yüz kişiden doksan dokuzu bu işte kaybeder. | Open Subtitles | ماتي, 99 من المائه في معظم هذه الحالات.. يخسرون. |
Eğer Matty'nin hatırı olmasaydı seni şu anda öldürmek bir zevk olurdu. | Open Subtitles | Iحتي لو كان هذا ليس راي ماتي.. احب ان اقتلك هنا الان |
Sen, şu ana kadar ameliyat ettğimiz en önemli hastasın Matty. | Open Subtitles | أنت المريضَ الأكثر أهميةً نحن أَبَداً إشتغلنَا على، ماتي. |
Dertler dost canlısıdır derler. Matty'yi çok sevdikleri kesin. | Open Subtitles | يقولون أنه يحبّ الشركة بتعاسة حسنا، إنه يحبّ ماتي حقّا |
Bekçi yerine dönmeden önce Matty ve benim 20 saniyem var. | Open Subtitles | ماتي وأنا لدينا 20 ثانية لندخل السلالم قبل أن يعود الحارس ومراقبي الأمن إلى مكاتبهم |
Kızın birinin erkek arkadaşı olmada harika değildin, Matty. | Open Subtitles | أنت لم تكن عظيم في كونك خليل ما للفتاة يا ماتي |
Esas şeker olan Matty. Onsuz ne yapardım bilmiyorum. | Open Subtitles | ماتي هو الجميل، أنا لا أعرف ماذا كنت سأفعل بدونه |
Matty'nin kedisi olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أن لماتي قطة |