Martin Belmont, Mayfair Eskort Servisi'nden, 232 No'lu Batı Yönü 52. | Open Subtitles | مارتن بيلمونت، خدمة مايفير للمرافقات العنوان: |
Evet, Mayfair'de dolaşmaya çıkmıştım ve geriye bir bacağım eksik yüzüm korku gösterilerine çıkmaya uygun bir şekilde döndüm. | Open Subtitles | لقد كان اعجب شئ لقد خرجت للتجوال فى مايفير وعدت أنقص ساقا |
Mayfair Fonu'na yüklü bir ödeme, hiçbir anlama gelmiyor. | Open Subtitles | لقد دفع مبلغاً كبيراً إلى صندوق مايفير وهذا لايعنى شيئاً |
Arabanı Mayfair Çarşısı'nın otoparkında bulacaklar. | Open Subtitles | سيجدون سيارتك في مرآب مجمع مايفاير للتسوق |
Ve işin eğlenceli kısmı: Q-Field'dan Mayfair'a aynı miktar ödeme her yıl aynı gün yapılmaktaymış. | Open Subtitles | وهذا هو الجزء المضحك بأن نفس المبلغ يتحول من كيو فيلد إلى مايفير |
- Ben de gidip Rahip Mayfair'i bulayım. - Bu halde araba kullanamazsın. | Open Subtitles | سوف أذهب لأجد القس مايفير حقاً أنت لن تقودين |
Bir vahşi gibi kuralsız yaşamayı öğrenmiş... ama Mayfair'e yakışan bir kadın. | Open Subtitles | أي إمرأة التي متعلمة حيوية تمزق... رغم بإنها ستكون في البيت في مايفير. |
Mayfair korunuyor ve her tarakta bezi var. | Open Subtitles | فان لدى مايفير سياجاً من السرية |
Susan, Katherine Mayfair'i vurmuş. - Ne? | Open Subtitles | لقد أطلقت "سوزان" النيران على "كاثرين مايفير" للتوّ - ماذا؟ |
Dylan Mayfair mi? | Open Subtitles | أن أحدثها بشئ ألديكِ ذلك الرقم؟ ديلان مايفير"؟" |
Lütfen, Bayan Mayfair, size yardım etmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | "من فضلكِ ، سيّدة "مايفير نحن نحاول مساعدتكِ |
Hayır, Bayan Mayfair ile zaten konuştuk. | Open Subtitles | لا ، لقد تحدثنا إلى السيّدة "مايفير" سابقاً |
Bayan Mayfair için üzülüyorum. | Open Subtitles | - "أنا قلق حيال السيّدة "مايفير - لماذا؟ |
Bu arabayı Mayfair Motor'dan çalman gerekiyordu. | Open Subtitles | ... من المفترض أن تسرق سيارة من مايفير موترس |
Gizlice kiliseye girip... muhterem Mayfair'in incillerinin yerini değiştirmek ister misin? | Open Subtitles | اعادة ترتيب اناجيل القس مايفير |
Seninle orada buluşalım, sen de ne yapacağına karar ver sonra da onu otopsi için Mayfair Grace'e götür. | Open Subtitles | سأقابلك هُناك وبوسعك أن ترى ما يُمكنك أن تعرفه، وبعد ذلك نأخذها إلى "مايفير غريس" لغرض تشريح الجثة. |
- Babam Mayfair'de ahırlı ev kiraladı. | Open Subtitles | استأجر والدي لنا منزلًا صغيرًا في "مايفير". |
Reverend Mayfair ve karısı buraya geliyorlar. | Open Subtitles | القسّ مايفاير وزوجته في طريقِهم الينا كلاهما؟ |
Reverend Mayfair'in dediklerine kulak verip iyi bir Hıristiyan olacağım. | Open Subtitles | لَكنِّ عليك الاستماع إلى كلماتِ القسِّ مايفاير أُريدُ ان أكُونَ إمرأة مسيحية جيدة |
Mayfair bir şey çıkmaz diyorsa muhtemelen bir şey çıkmaz. | Open Subtitles | لو قالت (ميفير) لا يوجد داعي لذلك ربما لا يوجد شيء هناك |
Mayfair'daki sessiz panjurlu, şık evine döndüğünde üstesinden gelemediği kötü bir his vardı içinde. | Open Subtitles | وعندما يعود في النهاية إلى بيته الهادئ "المغلق في " ماي فير لم يتمكن من التغلب على الشعور بشيئ مشؤوم على وشك الحدوث |
Zoe, Mayfair'ler nazik insanlardır iyi birer komşu olmaya çalışıyorlardır. | Open Subtitles | زوي، مايفايرز ناسَ لطفاء أَنا متأكّدُ انهم كانوا يحاولون ان يَكُونَوا جيرانَ جيدينَ في نيويورك |
Soho'dan sonra sıra Bayswater ve Fleet Caddesi'ne ve Bloomsbury ve Mayfair'e gelmişti. | Open Subtitles | بعد سوهو, جاءت بايسواتر وشارع فلييت وبلوومزبيرى و ماى فير |