| Evet, siz beni çağırmadan önce bana John Mayne'in yaşadığını söyledi. | Open Subtitles | نعم، أخبرتني أن (جون ماين) حي قبل أن تحضروني إلى هنا |
| Sahi mi? Teğmen Mayne'i nasıl teşhis ettiniz? | Open Subtitles | إذن كيف تمكنت من تحديد هوية الملازم (ماين)؟ |
| - Mayne'in sicilini çıkarın. - Akrabasına haber verin. | Open Subtitles | (أجري بحث عن سجل خدمة (ماين لاحظ ما بجانب خانة النسب |
| Buradaki sicile göre Teğmen Mayne kayıpmış. | Open Subtitles | وفقاً لسجل خدمته الملازم (ماين) في عداد المفقودين أثناء العمل |
| Teğmen Mayne altı yıl önce Afganistan'da üç kişilik bir gizi keşif görevine gitmiş. | Open Subtitles | ،منذ 6 سنوات الملازم (ماين) كان واحد من ثلاث رجال في مهمة سرية "لجمع المعلومات في "أفغانستان |
| Deniz Kuvvetleri Mayne için ülkenin altını üstüne getirdi. | Open Subtitles | سلاح البحرية فتش البلد رأساً على عقب (بحثاً عن (ماين |
| - John Mayne artık kayıp değil. | Open Subtitles | (جون ماين) لم يعد في عداد المفقودين في العمل |
| Belli ki Teğmen Mayne kendine yeni bir hayat kurmuş. | Open Subtitles | الملازم (ماين) من الواضح إنّه أنشأ حياة جديدة |
| Birkaç soru sormak istiyordum Teğmen Mayne. | Open Subtitles | أود أن أسألك (بعض الأسئلة، أيها الملازم (ماين |
| Binbaşı Holcomb geçen ay bir özel dedektif tutup Teğmen Mayne olabileceğini düşündüğü kişiyi takip ettirmiş. | Open Subtitles | الشهر الماضي، عين الرائد (هولكوم) محققا خاصا ،(لتعقب شخص ظن إنه الملازم (ماين |
| Ama dün Mayne'in başkentte ve hayatta olduğunu söylediğimizde çok şaşırmıştı. | Open Subtitles | و لكن البارحة، تصرف و كإنه مصدوم بشدة عندما قلت له أن (ماين) حي و متواجد في العاصمة |
| Mayne öldüğüne göre cinayetten suçlu. | Open Subtitles | إلا إنه يبدو مذنباً بشكل فظيع ،والآن (ماين) قد مات أصبح مذنبا بجريمة قتل |
| Mayne Afganistan'da kaybolduğunda parası yokmuş. | Open Subtitles | عندما إختفى (ماين) في "أفغانستان"، كان مفلساً |
| Resimdeki koşucu John Mayne'e çok benziyordu. | Open Subtitles | وجدت أن العداء في تلك الصورة (يشبه (جون ماين |
| Resimdeki o adamın Mayne olma ihtimalinin düşük olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعلم أن إحتمالات أن يكون ذلك العداء ،في الصورة هو (ماين) جد ضئيلة |
| İnanın bana, özel dedektif Mayne'in yaşadığını söyleseydi hemen size gelirdim. | Open Subtitles | ثق بي ،لو قال لي ذلك المحقق أن (ماين) حي لكنت قد أتيت إليك في الحال |
| Bunu kabul etmenin zor olduğunu biliyorum ama evlendiğiniz adam aslında Teğmen John Mayne. | Open Subtitles | على إنه شخص آخر ،أعلم أن هذا أمر صعب عليك تقبله (و لكن الرجل الذي تزوجته هو حقاُ الملازم (جون ماين |
| Teğmen Mayne'in ailesi yaşıyor. | Open Subtitles | مازال والدا الملازم (ماين) على قيد الحياة |
| Ne öğrendin? Mayne'in kaybolduğu dönemde Afgan bir uyuşturucu patronu Amerikalıların ondan milyonlar çaldığını iddia etmiş. | Open Subtitles | ما الذي وجدته؟ ،(في الوقت الذي إختفى فيه (ماين أحد بارونات المخدرات |
| - Zayıf halka o. Hemen patron. John Mayne'in öldüğünü söylediler. | Open Subtitles | و سأتولى ذلك، أيها الرئيس أخبروني بأن (جون ماين) قد مات لماذا قتل؟ |