| Hızlı kasılan kaslarını mazeret olarak kullanana son kez izin veriyorum. | Open Subtitles | هذا آخر مرّة أدعك تستعمل سرعة تشنج عضلاتك كعذر لأيّ شئ |
| Bu komplo teorisini sevişmemek için mazeret olarak kullanıyorsun. | Open Subtitles | إنـك تستخـدم نظريـة المؤامـرة هذه كعذر لعدم الرغبة بي |
| Finch senin durumun belli ama bunu mazeret olarak kullanamazsın. | Open Subtitles | نعرف ما هو وضعك.. فينتش لكن لا تستطيع إستخدام هذا كعذر حقّا |
| Finch senin durumun belli ama bunu mazeret olarak kullanamazsın. | Open Subtitles | نعرف ما هو وضعك.. فينتش لكن لا تستطيع إستخدام هذا كعذر حقّا جيم؟ |
| Bence sen her zamanki gibi kendini, gerçek dünyadan koparmak için bu durumunu mazeret olarak kullanıyorsun. | Open Subtitles | أعتقد بأنّك إستعمال هذا الشرطِ كعذر لقَطْع نفسك مِنْ العالم الحقيقي، لدرجة أكبر مِنْ عاديِ. |
| Andrew'la olan ilişkini kurtarmak için beni mazeret olarak kullanıyor olabilirsin. | Open Subtitles | ربما كنتي تستخدمينني كـ .. كعذر لتتهربي من علاقتك مع |
| Andrew'la olan iliskini kurtarmak... için beni mazeret olarak kullaniyor... olabilirsin. | Open Subtitles | ربما كنتي تستخدمينني كـ .. كعذر لتتهربي من علاقتك مع |
| Onun kadin pesinde kosan adi herifin teki olmasini ona çalismamak için bir mazeret olarak kullanmadigindan emin misin? | Open Subtitles | متأكد من أنك لا تستغل حقيقة أنه زير نساء حقير كعذر لعدم العمل لديه؟ |
| Bak, biliyorum ki bu yaptıklarımı düzeltemem ama hediyenden seni geri döndürmek için lütfen bunu mazeret olarak kullanma. | Open Subtitles | ـ أنظري، أنا أعلم أنه لا يمكنني أبدا تعويضك عما فعلت لكن أرجوك لا تستخدمي ذلك كعذر لتديري ظهرك لهبتك |
| Ve bu kez yeni kek dükkanını mazeret olarak göstermese iyi olur. | Open Subtitles | ومن الأفضل أن لا تستخدم متجر الكب كيك الجديد خاصتكم كعذر هذه المرة، |
| -Nasıl? -Babanı mazeret olarak gösteriyorsun. | Open Subtitles | . تستخدمي والدك كعذر لفعل لا شئ |
| Yani bunu mazeret olarak kullanmayız. | Open Subtitles | لذا، لا يمكننا إستخدام ذلك كعذر غياب |
| Ama hayatını mahvetmek için bunu bir mazeret olarak kullanma. | Open Subtitles | لكن لا تستعمل هذا كعذر لتنسف حياتك كلها |
| Her zaman böyle tuhaftın. Bunu mazeret olarak mı kullanmak istiyorsun? | Open Subtitles | هل تستخدم الكارثة كعذر لعقلك الغريب؟ |
| Geçmişini kendime bir mazeret olarak kullandım. | Open Subtitles | واستخدمت ماضيه كعذر لي. |
| Siz tanıksınız, bunları oyun oynamak için mazeret olarak süremezsiniz. | Open Subtitles | سيد (كراوفورد)، لقد حذرتك لا يحق لك إستعمال ذلك كعذر للعب |
| Eminim bunu AVL'nin Eric'den desteğinin çekmesi için bir mazeret olarak kullanacaktır. | Open Subtitles | "متأكدة انه سيستفيد من هذا كعذر ليجعل "إتحاد مصاصي الدماء الأمريكي (ليوقعوا على قتل (إيريك |
| Redding sigorta parası için Davis'i öldürdü mazeret olarak da sahte manifestoyu kullandı. | Open Subtitles | حسنا،معناه أن (ريدينغ) قتل (دايفيس) لأجل تعويضات التأمينات و يستخدم الرحلة المزورة كعذر له |
| mazeret olarak beni kullanma. | Open Subtitles | أنت,لا تستخدمنى كعذر |
| İşini mazeret olarak kullanıyordum, çünkü sen iyi bir adamsın. | Open Subtitles | وانا استخدم العمل كعذر لأنك... رجل طيب. |