- Hey, Walt McCready'nin adli tetkikçi raporunu faksladılar. | Open Subtitles | تقرير الطب الشرعي على " مارك ماكريدي " وصل بالفاكس |
Coover kontrolden çıkmış ve bir kol saati için McCready'yi öldürmüş. | Open Subtitles | أصيب " كوفر " بالجنون وقتل " ماكريدي " إزاء ساعة يد |
İçeride en az iki kişi var, biri Loretta McCready. | Open Subtitles | سررت برؤيتك " آرت " هناك اثنان في الداخل على الاقل احدهما " لوريتا ماكريدي " |
McCready'den bahsetmen çok tuhaf, çünkü geçen hafta, şehre geri geldi sandım. | Open Subtitles | من المضحك أن عليك ذكر " ماكريدي " لأنني عدت للمدينة الأسبوع الماضي |
Tüm kasabada seninle Brad McCready'nin dul eşinin dedikodusu dönüyor. | Open Subtitles | انت وارمله براد مكريدي تتسكعان معا في جميع انحاء المدينه |
O zaman geçen hafta Walt McCready adına imzalanan ve senin imzanla uyuşan çeklerden haberin yok mu yani? | Open Subtitles | إذاَ لا تعرف شيئاَ عن توقيعك ومطابقته لتوقيع " والت ماكريدي " الموقع الأسبوع الماضي |
Burada olmadığını biliyorum, ama Walt McCready'le temas halindesiniz, değil mi? | Open Subtitles | اسمع أعرف أنه ليس هنا لكنكم على اتصال مع " والت ماكريدي " صحيح ؟ |
McCready'nin çeklerini Baines'e mi getiriyorlarmış? Sanırım Baines sana başka bir şey söylemedi, değil mi? | Open Subtitles | كانوا يأخذون إيصالات " باينز " إلى " ماكريدي " لا أفترض " باينز " قال لك شيئاَ |
Ya Bennett'lar komşuluk görevlerini yerine getirip McCready'nin çeklerini bozdurup parayı ona yolluyorlar-- | Open Subtitles | فإما أن " بينيت " مجرد جار لصرف شيكات " ماكريدي " وإرسال المال له |
Yeni harmanlanmış McCready'nin kırmızı otu. | Open Subtitles | فقط حصدت محصولاَ لحبات شعر " ماكريدي " الحمراء |
Bence Bayan McCready'nin bizden beklediği soruşturmanın bu mahalledeki etkisi, burada yaşayanlara yaptığı. | Open Subtitles | (أعتقد السيدة (ماكريدي تمنت أن نساعدها بالتحقيق من باب الجيرة |
Helene McCready'nin tanıdıklarından birçoğu bu işi yapmış olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك أشخاص كثيرون (بحياة (هيلين ماكريدي قادرون على فعل ذلك |
Hepsini bir kenara bıraksak, Bayan McCready, kendisi bir uyuşturucu taciri olur. | Open Subtitles | بالإضافة لأشياء أخرى سيدة (ماكريدي), فهو فعلاً تاجر مخدرات |
Amanda McCready karşılığında sana paranı iade etmek istiyoruz. | Open Subtitles | تريد أن نعيده لك (مقايضاً بـ (أماندا ماكريدي |
Amanda McCready, Remy Bressant tarafından kaçırıldı. | Open Subtitles | (أماندا ماكريدي) (أُختطفت من قبل (رمي بريسانت |
Allah kahretsin! Amanda McCready, Remy Bressant tarafından kaçırıldı! | Open Subtitles | (تباً، (أماندا ماكريدي (أُختطفت من قبل (رمي بريسانت |
Amanda McCready, Remy Bressant tarafından kaçırıldı! Ona anlattım. | Open Subtitles | أماندا ماكريدي) أُختطفت) (من قبل (رمي بريسانت |
Çünkü bir fidye notu almıştım ve Amanda McCready'nin battaniyesi posta kutuma bırakılmıştı. | Open Subtitles | ولأنى وجدت ورقة تطالب بفدية (و بطانية (أماندا ماكريدي بصندوق بريدي |
Arkanıza yaslanın Bayan McCready. | Open Subtitles | [رجل] إضطجع الآن، السّيدة مكريدي. |
Doktor McCready, sizinle başım hakkında konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | دكتور (مكريدي) هل أستطيع التحدث إليك بشأن رأسي ؟ |
Dr. Ron McCready, aralarındaki bağı koparmak konusunda son derece kararlı bir şekilde, Susan Mayer'in özel odasına girdi. | Open Subtitles | (الدكتور (رون مكريدي) دخل الغرفة الخاصة لـ(سوسان ماير بكل نية لفصل إرتباطهم |