Eğer o da bulaşmışsa departman başka bir kirli polise müfettiş cenazesi yapmayla meşgul olacak. | Open Subtitles | إن كان متورطاً, القسم سيكون مشغولاً بالاستعداد لجنازة مفتش شرطة آخر من أجل شرطي وسخ آخر. |
Eğer o da bulaşmışsa departman başka bir kirli polise müfettiş cenazesi yapmayla meşgul olacak. | Open Subtitles | إن كان متورطاً, القسم سيكون مشغولاً بالاستعداد لجنازة مفتش شرطة آخر من أجل شرطي وسخ آخر. |
Bence adamın elleri bu akşam bayağı meşgul olacak. | Open Subtitles | أعتقد أن يداه ستكون مشغولة نوعاً ما هذه الليلة |
Çünkü Sevgililer Günü'nde yemek yiyemeyecek kadar meşgul olacak ağzımız. | Open Subtitles | لأن شفاهنا ستكون مشغولة بيوم عيد الحب على أن نأكل شيء |
Onu desteklerseniz Kuzey Carolina'nın çok iyi ve ön seçimde benimle yarışmakla meşgul olacak bir valisi olacak. | Open Subtitles | ليس هناك رجل أفضل من ويل كالدويل. أنا أعني ما أقول. إدعموه، ولن تحصل شمال كارولينا على حاكم عظيم، لكنه سيكون منشغلاً جداً |
Polislerin çoktan bizim emrimize geçmemiş olanları da meşgul olacak. | Open Subtitles | و جميع رجال الشرطة الذين ليسوا تحت سيطرتنا مسبقا سينشغلون |
Tae Joon bundan sonra oldukça meşgul olacak. | Open Subtitles | هذا لأن تاي جون سيكون مشغولا من الان و صاعدا |
Bence sevgilisinin sikini emmekle meşgul olacak o. | Open Subtitles | أظن أنها ستكون منشغلة جدا بلعق قضيب صديقها, لعلمك |
Çünkü şüphesiz, yardım etmek yerine vicdanıyla muhasebe etmekle meşgul olacak. | Open Subtitles | لأنه بلا شك سيكون مشغولاً جدًا في الصراح مع ضميره لتقديم العون. |
Çok meşgul olacak ama bence başa çıkabilir. | Open Subtitles | سيكون مشغولاً للغاية، ولكن أعتقد أنه يمكنه تدبر الأمر |
NTAC tıbbi destek bir süre meşgul olacak. | Open Subtitles | القسم الطبي سيكون مشغولاً لبعض الوقت |
Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm, ama Frank biraz meşgul olacak. | Open Subtitles | آسف لتخييب ظنك ولكن فرانك سيكون مشغولاً |
Kaptan Flint'in dikkati de Charles Town'daki tehlikelerle meşgul olacak ve tutuklanma endişesiyle. | Open Subtitles | اهتمام القبطان (فلينت)، سيكون مشغولاً للغاية عن الخطر الذي في مدينة (تشارلز) |
- Başka şekilde meşgul olacak. | Open Subtitles | سيكون مشغولاً بشيء آخر |
Merak etme Kate. Bana laf sokmakla o kadar çok meşgul olacak ki seni fark etmeyecek bile. | Open Subtitles | كيت لا تقلقي ستكون مشغولة في مضايقتي ربما لا تلاحظكي اصلا |
Ayrıca, çekimlerle meşgul olacak. | Open Subtitles | بجانب أنها ستكون مشغولة بالتصوير |
Annen meşgul olacak. | Open Subtitles | والدتكم ستكون مشغولة. |
Dediğine göre, Nikita benimle ilgilenmek için fazla meşgul olacak. | Open Subtitles | مما قلتِه، (نيكيتا) ستكون مشغولة للغاية لأن تقلق حيالي |
O meşgul olacak. | Open Subtitles | ستكون مشغولة |
Hmm, meşgul olacak. | Open Subtitles | ستكون مشغولة |
Tamamdır. Coulson meşgul olacak. | Open Subtitles | ستحظى بهذا (كولسون) سيكون منشغلاً |
İddia makamı gerekçe kanıtlamakla meşgul olacak. Vasiyetini değiştirmesin diye babanı öldürdüğünü ispatlamak zorundalar. | Open Subtitles | جهة الادعاء سينشغلون في اثبات دافع للجريمة |
Elleri bir kaç saat meşgul olacak. | Open Subtitles | سيكون مشغولا لعده ساعات قادمه |
O sorun olmaz çünkü basın onun Las Vegas'ta geçirdiği bir hafta sonu ve uyuşturucu bulundurmaktan suçlanmasıyla meşgul olacak. | Open Subtitles | كما تعرف، توجد أخبار جيدة عن ذلك لأن الصحافة ستكون منشغلة بطرح أسئلة عن نهاية أسبوع في (فيجاس) وتوقيفه المعَلق بتهم حوزة المخدرات |