Elmas ve zümrütle bezeli Çok meşhur bir gerdanlık. | Open Subtitles | مصنوع بالكامل من الزمرد المحاط بالماس إنه عقد شهير جدا |
Müdürüne göre meşhur bir mafya babası. | Open Subtitles | يبدو أنّ مديرك يعتقد أنّه زعيم إجرامي شهير. |
50'lerin sonunda meşhur bir kukla oynatıcısı var, adı Alex Rain. | Open Subtitles | حسنا,كان هناك محرك دمى شهير جدا في اواخر الخمسينات اسمه اليكس راين |
Bu kadar kıymetli ve meşhur bir kitabın çalındığı benim nasıl kulağıma gelmedi peki? | Open Subtitles | إذاً ، كيف لم أسمع بذلك الشيء النفيس ، كتاب شهير ككتابك المسروق ؟ |
- Ünlü bir film olsun, meşhur bir replik olması şart değil. | Open Subtitles | فيلم شهير. لكنها ليست حقاً مقطوعة شهيرة. |
Bu Joshua Bell, çok meşhur bir kemancı. | TED | هذا هو " جوشوا بيل " وهو عازف كمان شهير |
New Orleans'da meşhur bir aşçı ile karşılaştım. 'Sorun değil, aile yemeğimizin saatini kaydırırım. | TED | التقيت طاه شهير في "نيو أورليانز" قال: "لا توجد مشكلة، سوف أؤجل العشاء مع العائلة. |
Bu oldukça meşhur bir illüzyon -- ilk defa Margaret Thatcher'in resmine yapıldı. | TED | انه وهم شهير جدا -- اجري من قبل مع مارجريت تاتشر |
Ama şimdi meşhur bir müzisyensin ve bunun için çok memnunum. | Open Subtitles | ولكنك الآن عازف بيانو شهير وذلك يسعدني |
Bu türbanı, meşhur bir kaplan avcısı verdi bana. | Open Subtitles | هذه العمامة أعطاها لى صائد نمور شهير |
Bu Avrupa'da bulunan meşhur bir köprü. | TED | هذا جسر شهير فى أوروبا. |
meşhur bir orkestra şefiyle. | Open Subtitles | مع قائد موسيقى شهير |
meşhur bir orkestra şefiyle. | Open Subtitles | مع قائد موسيقى شهير |
Makinelideki Lance, Los Angeles... sahillerinde meşhur bir sörfçüydü. | Open Subtitles | " لانس"،فى المقدمة... كان راكب أمواج شهير فى جنوب "لوس أنجلوس" |
Ve bu yeni Hıristiyan geleneği yükseltmek için Konstantin, İznik Konsülü olarak bilinen, meşhur bir ekümenik toplantı tertip etti. | Open Subtitles | ولتقوية تلك التعاليم المسيحيه الجديده قام (قنسطنطين)بعقد إجتماع مسكونى شهير عُرف بإسم (مجلس نايسيا) |
Rajiv Sharma yı tanıyorum O meşhur bir yönetmendir.. | Open Subtitles | -أنا أعرف راجيف شارما! هو مخرج شهير |
Chartres Katedrali'nde meşhur bir labirent vardır. | Open Subtitles | هناك رمز شهير في كاتدرائية " تشالرز " |
meşhur bir savaşçıdır. | Open Subtitles | إنه مقاتل شهير. |
Bu çok meşhur bir filmdir Laura. | Open Subtitles | هذا فيلم شهير للغاية يا (لورا) فيلم (شاين) لعـ(1953)ـام |
Oradaki bir söz hayatımda büyük bir değişime neden oldu, "Hayalimizde, gerçekte olduğundan daha fazla acı çekeriz." meşhur bir stoik yazar olan Genç Seneca'nın bir sözü. | TED | وبالفعل وجدت مقولة قد احدثت فرق كبير في حياتي، والتي تقول، "نحن نعاني في كثير من الأحيان في الخيال أكثر من الواقع" إنها مقولة (سينيكا) الأصغر سنًا، الذي كان كاتب رواقي شهير. |