| Yalnızca örnekleme adına iletişim kuran medeniyete dair yolun kapalı olduğunu savunan dört engele dört tane daha ekleyeyim. | TED | ولهدف التوضيح فقط، سأقترح أربعة عوائق أخرى لأضيفها للأربعة التي يقول عنها الناس أنها تمنع سبل الحضارة التواصلية. |
| Senghor'un tasvir ettiği o evrensel medeniyete katkıda bulunmak istedim. | TED | أردت المساهمة في تلك الحضارة العالمية التي وصفها سنغور. |
| Odun ateşli kazan bize sıcak su sağlıyor. medeniyete doğru ilk adım. | Open Subtitles | السخان الذي يمدنا بالماء الحار الخطوة الاولى نحو الحضارة |
| Her rastladıkları medeniyete yapı planları gönderiyorlar. | Open Subtitles | فى كل كوكب يكتشفون به حضارة يرسلون لهم خطط البناء من الفضاء |
| medeniyete geri dönebiliriz ve her şey eskiden olduğu gibi olur. | Open Subtitles | يمكننا أن نعود للحضارة وسيعود كلّ شيء كما كان تماماً |
| Ama şimdi kaçacağız. Sizin grubunuzu güçlendirip medeniyete geri döneceğiz. | Open Subtitles | لكننا سوف نفر ، لسوف نتغلب على طاقمكم ونعود إلى الحضارة.. |
| Emirlerine karşı geldim ve şimdi medeniyete sadece birkaç mil uzaktayım. | Open Subtitles | عصيت أوامرك والآن أنا فقط بضعة أميال من الحضارة |
| Çarpık, paralel bir teknoloji kullanarak bu medeniyete gizlice girdin. | Open Subtitles | أنك قد اخترقت هذه الحضارة بوسائل تكنولوجية ملتوية |
| Ayrıca derler ki medeniyete giden yol, tek kişiyle değil ortaklıklarla asfaltlanır. | Open Subtitles | وقيل ايضا بان الطريق الى الحضارة غير معبدا بالاشخاص ، وانما بالشراكات والصداقات |
| Evet, bunun anlamı medeniyete yakınız demek oluyor. | Open Subtitles | ياه , هذا يعني بأن الحضارة قد أغلقت , صحيح ؟ |
| Ben sadece son günlerde medeniyete dört ayak üzerinde emekleyerek geri dönen bir adamım. | Open Subtitles | أنا فقط رجل عدة مؤخراً إلى الحضارة في أربع حالات |
| "Ama medeniyete dönüşü çektiği güçlüklerin sonunu getirmedi." | Open Subtitles | لكن عودتها إلى الحضارة لمتضعنهايةلمصاعبها. |
| Artık medeniyete dönme zamanı. | Open Subtitles | أرجوحة عظيم، والأولاد. عاد الآن إلى الحضارة. |
| Ve ünlü olduğumda da medeniyete yetişebilirim. | Open Subtitles | و عندما أدخل هذا المجال؛ أستطيع اللحاق بشيءٍ من الحضارة |
| medeniyete dönüşündeki geçişte, zor zamanlar yaşıyordu. | TED | كانت تعاني في العودة إلى الحضارة. |
| O bir kral ve bildiği dünyanın tanrısıydı ama artık medeniyete sadece bir tutsak olarak geldi. | Open Subtitles | كان مَلِكً و إله في العالم الذي يعرفه... لكن الآن جاء إلى الحضارة... |
| Birkaç söz. Sonra medeniyete gideceğiz. | Open Subtitles | كلمات قليلة أخرى و ندخلك على الحضارة |
| Zamanının çok ilerisinde bir medeniyete sahipti ve 3,000 yıl sürdü ama imparatorluk davetsiz misafirleri cezbetti. | Open Subtitles | لقد كانت اكثر الحضارات إزدهاراً في عصرها حضارة إستمرت اكثر من ثلاثة آلاف عاماً ولكن هذا الرخاء أثار طمع الغزاة |
| Endüstriyel gelişimin erken safhasındaki büküm öncesi bir medeniyete benziyor. | Open Subtitles | يبدو أنها حضارة ما قبل اكتشاف السرعة الهائلة، في مرحلة مبكرة من التنمية الصناعية. |
| Yirmi yıl sonra, hala bu kapının neden inşa edildiğini ve bunu inşa eden medeniyete, ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | وبعد ذلك ب20 عاما كان هناك صراع لفهم لماذا بنيت وماذا حدث للحضارة التى بنتة |
| Onu vahsi hayatta nasil yakalayip medeniyete getirdiklerini ve tüm dünyanin görmesi için bir yere koyduklarini? | Open Subtitles | و كيف أنهم أمسكوه من الحياة البرية و أرجعوه للحضارة و وضعوه في معرض ليشاهده العالم كله؟ |