"medyadaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • وسائل الإعلام
        
    • الإعلاميين
        
    • وسائل التواصل
        
    ..ve paranoyak olmaya başlıyordum, medyadaki şiddet.. Open Subtitles وكنت قد بدأت أشعر بالاضطهاد بسبب كل هذا العنف في وسائل الإعلام
    Şeyy, sinirim yatıştı, yerel medyadaki tüm arkadaşlarımında. Open Subtitles هذا يرضيني وكذلك يرضي كل أصدقائي من وسائل الإعلام المحلية
    Scofielf, Burrows ve diğerleriyle ilgili elimizde ne varsa medyadaki tanıdıklara söyleyin, haberlerde ve gazetelerde yayınlasınlar. Open Subtitles وأعلم أصدقائنا في وسائل الإعلام بأنّي أريدهم أن يُتخموا أخبار المساء وصحف الصباح
    Tamam, bir brifing hazırlayalım ve medyadaki adamlarımıza verelim. Open Subtitles حسناً, لنعدّ بضعة نقاط تعليمية وننقلها إلى الإعلاميين
    medyadaki dostlarınla birlikte ne istediğiniz gayet açık. Open Subtitles واضح ما تريدينه أنت وبقية أصدقائك الإعلاميين.
    Bu iddianamenin hikâyesi, Kremlin'in sosyal medyadaki gizli kolu olan Internet Research Agency'nin hikâyesidir. TED وما ترويه لائحة الاتهامات هذه هو قصة وكالة أبحاث الإنترنت، السلاح المبهم للكرملين على وسائل التواصل.
    Yazılı medyadaki haberlerden. Tamam, magazin dergisinden. Open Subtitles التقارير المنشورة ، في وسائل الإعلام حسناً ، الصحف
    Aynı zamanda medyadaki ve popüler kültürde sessizliğin kullanımını da incelemek istiyorum. Open Subtitles أود أيضاً أن أنظر للصمت فى وسائل الإعلام وفى الثقافه الشعبيه .
    Güvenlik detayları medyadaki gibi basit görünmüyor. Open Subtitles وليس هناك ما يثير الإندهاش، فقد تضاعت التفاصيل الأمنية بالإضافة لوجود وسائل الإعلام
    Komite sizin gibi medyadaki kişilerce geliştirilmiş bir hipotez yüzünden kendini harekete geçmek zorunda hissediyor. Open Subtitles اللجنة تشعر بأنها مجبرة على التصرف بسبب النظريات التي يقدمها أشخاص مثلك، في وسائل الإعلام.
    medyadaki güç hakkındaki varsayımlarımızı ve siyasi gerçekler hakkında gazetelerdeki gibi medyanın yaptığı varsayımları uyurgezer gibi okuyoruz. TED فنحن نمشي خلال نومنا في افتراضاتنا حول السلطة في وسائل الإعلام وتصنف تلك الافتراضات من قبل وسائل الإعلام كالصحف، على أنها سلطة رابعة.
    Gönderdiği bir e-postada, Warner Bros şunu diyor iddia edilen menfaat çatışması ile ilgili medyadaki bilgiler spekülasyondan ibaret(miş). Open Subtitles (في رسالة بالبريد الالكتروني، أفادت (وارنر بروس على أن المعلومات المتداولة في وسائل الإعلام بخصوص صراع مزعوم حول المصالح هي مجرد تكهنات
    John Romano bir vücut geliştirme dergisinin baş editörü ve medyadaki meslektaşlarının steroidlere dair düşüncelerine katılmıyor. Open Subtitles جون رومانو) هو المحرر الرئيسي) لإحدى مجلات كمال الأجسام وهو يخالف رأي زملائه الإعلاميين حول السترويد
    Sosyal medyadaki fotoğraf ve videoları gördüğünüze eminim. Open Subtitles الصور ومقاطع الفيديو على وسائل التواصل الإجتماعي أنا متأكد بأنك رأيتهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more