Sadece ılık bir esintinin estiğini ve mehtabın ağaçlardan süzüldüğünü düşün. | Open Subtitles | النسيم الدافئ فقط و تدفق ضوء القمر من خلال الأشجار |
Fakat bazı kızlar araba üzerinde... ..mehtabın altında içkili şekilde kendilerini öldürüyorlar. | Open Subtitles | لكن فتاة ما قتلت نفسها في رحلة متعة في الليل ربما ثملة على ضوء القمر أو شيء ما |
Ondan sonra kulak tıkaçlarımızı çıkartıp kulaklıklarımızı takacağız ve mehtabın altındaki bir buz pistinde kayacağız. | Open Subtitles | بعد ذلك,نستبدل سدادات الأذنين بمدافئ الأذنين و نقوم ببعض الجولات على حلبة التزلج المحلية تحت ضوء القمر |
Birileri bana mehtabın altında kayak sözü vermişti. | Open Subtitles | أحدهم وعدني بتزلج على ضوء القمر |