"mektubun" - Translation from Turkish to Arabic

    • الخطاب
        
    • رسالتك
        
    • رسالة
        
    • خطابك
        
    • خطاب
        
    • الرسالة
        
    • الرساله
        
    • الظرف
        
    Bu mektubun kopyalarını ülkenin her yanına yollayın. Arbor'dan Sur'a kadar. Open Subtitles أرسل نسخة من هذا الخطاب لكل العالم من الشجرة وحتى الحائط
    Bu mektubun, Bayan Crosbie tarafından yazılmış olması sana ne düşündürtüyor? Open Subtitles ما الذى جعلك تعتقد ان هذا الخطاب قد كتبته السيدة كروسبى ؟
    mektubun beni bu günün ötesine taşıdı ve geleceği şu anda hissediyorum. Open Subtitles حملتنى رسالتك إلى ما بعد هذا الحاضر وأشعر ان المستقل هو فى هذه اللحظة
    Hoş bir şekilde küçümseyen mektubun seni zirveye taşıdı. Open Subtitles حسناً لقد كانت رسالتك المبهجة اللطيفة التي وضعتكِ على القمة
    Ne büyük bir değişim. Bir mektubun bunları yapması harika bir şey. Open Subtitles هذا تغيير كبير ، من المذهل أن تفعل رسالة واحدة كل ذلك
    Bir hayranından, içinde çıplak resmi olan bir mektubun var. Open Subtitles لقد جائت لك رسالة من احد معجبيك بها صورة عارية
    mektubun için çok teşekkür ederim. Çok makbule geçti. Open Subtitles شكرآ جزيلآ لكى على خطابك لقد كان بالنسبه لى شىء كبير
    Davalıdan, trajedinin talihsiz kurbanına yazılmış bir mektubun mevcudiyeti söz konusu. Open Subtitles . خطاب هناك من المتهمة الى الضحية المأسوف عليها
    Çünkü arkadaşımın düşüncesi mektubun, savcının ilgisini çekebileceği yönünde. Open Subtitles حيث ان صديقى يرى ان الخطاب قد يكون له بعض أهمية لدى المدعى العام
    Bir düşünün, çocuklar. Bu mektubun Çin'e kadar onca yolu gidecek olmasının özel bir nedeni var. Open Subtitles تخيلى ان هذا الخطاب سوف يقطع كل الطريق إلى الصين
    Bir şeyi hiç anlamıyorum Moses bir mektubun Queenstown'dan Maseru'ya gitmesi dört gün sürüyor. Open Subtitles لا زلت لا أفهم لما يستغرق الخطاب أربع أيام للخروج من كوينزتاون إلى ماسيرو
    Avukatın gönderdiği mektubun gayet açık olduğunu sanıyordum. Open Subtitles أظن أن الخطاب الذي أرسله المحامي أوضح لك ذلك
    Çünkü onlara yazılan bir mektubun yanlış yere gitmesi olanaksızdı. Open Subtitles لأنه لا يمكن أن يضل الخطاب إلى سكوتلانديارد طريقه
    Senin bileceğin şey aslında. Bu senin cenazen, yani mektubun. Open Subtitles الأمر يعود إليك إنها جنازتك، أقصد رسالتك
    mektubun okuduğunda antrenör Marshall üzerinde büyük etki uyandırdı. Open Subtitles رسالتك أثّرت تأثيرا كبيرا على الكابـــتن مارشال عندما قرأها.
    Ben de ölürdüm ama... ama konsolosluktan senin mektubun geldi. Open Subtitles كنت لأموت أيضاً لكن رسالتك أرسلت إلي من القنصلية
    "mektubun elime ulaşınca tekrar ayağa kalkıp, patikalarımızda yürüdüm." Open Subtitles لكن عندما استلمت رسالتك وقفت ثانية امشي بافضل حالاتي
    1165'te, tuhaf bir mektubun kopyaları Batı Avrupa'da dolaşmaya başladı. TED في عام 1165، بدأت رسالة غريبة بالانتشار في أنحاء أوروبا الغربيّة.
    Roma'ya, bir yoldaşa bir mektubun iletilmesi gerek. Open Subtitles هناك شيء سيُبعث , رسالة لروما , للرفيق اسألك مساعدتي
    Keşke dediğin kadar kolay olsaydı. mektubun babana ulaşması bile iki hafta sürer. Open Subtitles كنت أتمنى أن يكون الموضوع بهذه السهولة , و لكن رسالة إلى أبيك لن تصل إلا بعد أسبوعين
    İtiraf etmeliyim ki mektubun ilgimi çekti. Open Subtitles يجب أن أعترف, أنا سعدت عندما استلمت خطابك.
    Sanırım, bir mektubun varlığını sana söylemek zorundayım. Open Subtitles اعتقد انه يجب ان اخبرك بوجود خطاب بخط يدك
    - En geçerli delil, mektubun orijinalidir eğer gösterilemiyorsa, hakkında ifade verilemez. Open Subtitles الرسالة الأصلية تعرض الرسالة الأصلية تعرض أفضل دليل ولا يمكن ان تشهد
    Lisa bu mektubun ailesinin söylediği kişi olmadığını kanıtlayacağını umuyordu Open Subtitles هذا من أجلي ليزا كانت تأمل ان هذه الرساله ستثبت
    Bu mektubun içinde 142 çocuğun profilini var. Open Subtitles هذا الظرف يحتوي على ملفات 142 من اطفالك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more