Onlarca yere telefon açmasının ardından belediye başkanına dokunaklı bir mektup yazmış. | Open Subtitles | قال انه كتب رسالة مؤثرة للغاية لرئيس البلدية |
Biri övgü dolu bir mektup yazmış. | Open Subtitles | شخص ما من المركز كتب رسالة توصية |
Bayan Bryant beklemediğim bir mektup yazmış. | Open Subtitles | السيدة (براينت) قامت بكتابة رسالة لم أتوقعها |
- Spencer Roth, GLAC'in başkanı olarak T-Mobile ile ATT birleşmesini destekleyen bir mektup yazmış. | Open Subtitles | .إيلاي),هذا هو الاجتماع) - (سبنسر روث) - قام بكتابة رسالة لدعم ATT الاندماج المقدم بين شركة للإتصالات T-Mobile مع شركة .(بصفته الرئيس القائـم بأعمال الـ (غلاك |
Fakat o Ordu komutanına tekrar gelmek için mektup yazmış | Open Subtitles | لكنه يكتب خطابات للوزير، راغباً فى العودة |
Görünüşe göre Shangri-la'da pek mutlu değil ki nakil istemi için Noel Baba dışında herkese mektup yazmış. | Open Subtitles | واضح أنه ليس سعيداً بوجوده في (شانجريلا) لأنه يكتب خطابات للناس كلها عدا بابا نويل طلباً للنقل |
Zodiac olayı gazeteden okumuş ve üzerine alan bir mektup yazmış. | Open Subtitles | وقراها الزودياك في الصحيفة وكتب رسالة ينسب الجريمة لنفسه |
O da bütün siniriyle program yapımcılarına mektup yazmış. | Open Subtitles | لقد إنزعج تماماً، وكتب رسالة إلى البرنامج. |
Tamam, Michael Kowalchuk editöre bir mektup yazmış. | Open Subtitles | حسناً، (مايكل كوالتشوك) كتب رسالة إلى المحرر |
Scott, Rufus Humphrey'nin oğluna mektup yazmış. | Open Subtitles | سكوت كتب رسالة الى ابن روفس همفري .... |
Anlaşılan kendisi bir mektup yazmış. | Open Subtitles | يبدو أنه كتب رسالة |