| Şu küçük meleğe bakın. Bir daha işe hiç dönmeyebilirim. | Open Subtitles | انظر إلى الملاك الصغير قد لا أعود إلى العمل أبداً |
| - Tüyü bahsettiğin meleğe vermek yerine gücü kendine saklamayacağını nereden bileceğim? | Open Subtitles | كيف سأدري أنك ستعيد الريشة لهذا الملاك بدلاً من سلبك القدرة لنفسك؟ |
| "Herhalde cennetteki en genç meleğe benziyordu" demiştin, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أنت قلت بأنها لا بد وأنها مثل ملاك السماء الصغير، هل تتذكر؟ |
| Ben ölünce cennette bir meleğe dönüştüğüne inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أؤمن بهذا أعتقد بأنكِ ستصبحي ملاك في الجنة |
| Bana ihtiyaçları var. Koruyucu meleğe ihtiyaçları var. | Open Subtitles | انهم يحتاجونني يحتاجون لملاك حارس |
| Ve dört yaratıktan biri yedi meleğe... sonsuzluklar boyunca yaşayan Tanrı"nın... öfkesiyle dolu yedi altın tas verdi." | Open Subtitles | احدى الوحوض الاربعة اعطت الى الملائكة السبعة سبعة قوارير ذهبية مليئة بغضب من الله التى سيظل الى ابد الابدين |
| 7 baş meleğe karşı 7 ölüm meleği. | Open Subtitles | الملائكة الرئيسية السبعة ضد ملائكة الموت السبعة |
| Belki de yanlış kızı seçtiği için asi meleğe kızgınsındır. | Open Subtitles | ربما تثيرين غضب الملاك المتمرك حتى يقوم بإختيار الفتاة الخاطئة. |
| Şey saldırgan kurbanını meleğe benzetmeye çalışmıştı. | Open Subtitles | حسناً,ال,آه المنساب جعل الضحية داخل الملاك. |
| Şu küçük meleğe bir bakın. Bir daha işe dönmeyebilirim. | Open Subtitles | انظر إلى الملاك الصغير" "قد لا أعود إلى العمل أبداً |
| Sanat odan o küçük meleğe Susan Smith gibi saldırmana mani olacak tek yer. | Open Subtitles | تلك الغرفة هي الشيء الوحيد الذي سيمنعك من قتل ذالك الملاك الصغير |
| Oralarda yanındaysa eğer sorsana o meleğe defterimize kum tanesi kadar sevap yazmış mı? | Open Subtitles | إن كان الملاك موجودًا معك فلم لا تسأله إن كان سجل لي حسنات بعدد حبات الرمل |
| - Ama bazı insanlar bir meleğe benzediğimi söylediler. | Open Subtitles | ولكن كانت هناك بعض الناس أن قال أنا بدا وكأنه ملاك العائمة. |
| Etten ve kemikten bir meleğe işkence yapıp konuşturmak istiyorlar. | Open Subtitles | ملاك بلحم و دماء يمكن , استجوابه و تعذيبه يمكنه أن ينزف |
| Kral olmak için kat edeceğin uzun yolda koruyucu bir meleğe ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | في رحلتك الطويلة لتصبح ملكاً أنت بحاجة إلى ملاك حارس |
| meleğe benzemiyor mu? | Open Subtitles | إنها حتّى تبدو كـ ملاك بهذا الوشاح هل تُريدون رؤية هذا؟ |
| Bir meleğe cehenneme gitmesini söyleyen taşaklı John Constantine'e ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حدث لـ(جون قسطنطين) ذو الجرأة ليقول لملاك بأن يذهب للجحيم؟ |
| Gözlerin hem meleğe, hem de şeytana ait. | Open Subtitles | عينـاك تلك لملاك أم لشـيطان |
| Ve dört yaratıktan biri yedi meleğe... sonsuzluklar boyunca yaşayan Tanrı'nın... öfkesiyle dolu yedi altın tas verdi." | Open Subtitles | احدى الوحوض الاربعة اعطت الى الملائكة السبعة سبعة قوارير ذهبية مليئة بغضب من الله التى سيظل الى ابد الابدين |
| Bizleri meleğe dönüştürüp kaderimizi yeniden yazdı. | Open Subtitles | جعلنا ملائكة وأعطانا قدر جديد" .. نمنع حدوث نهاية العالم |
| Büyüyüp bir meleğe dönüşebilsin diye. | Open Subtitles | لكي ينمو ويصبح ملاكاً |
| 50 kişiyi kurtaran meleğe bir milyon dolar! | Open Subtitles | مليون دولار للملاك الذى أنقذ 50 شخصاً |
| Işıktan bir meleğe benziyor. | Open Subtitles | حيث انه تبدو كملاك من الضوء |
| Tam benim sahip olacağım meleğe benziyorsun. | Open Subtitles | فعلاً تبدو كملاكاً |