| Bir de kapakta başka bir kızın fotoğrafını kullanmaktan memnun olacağını söyledi. | Open Subtitles | وقد قال أنه سيكون سعيداً لإستخدام صورة فتاة أخرى. |
| Hem Janey sorumluluğumdan çıkacak hem de George anneme yardımcı olmaktan memnun olacağını söyledi. | Open Subtitles | و لكن " جورج " قال أنه سيكون سعيداً إذا نزل إلى الملعب للمساعدة فى أمر أمى |
| Anestezi uzmanı olarak bazı ameliyatlara katılabileceğimi düşündüm ve çok memnun olacağını söyledi. | Open Subtitles | نعم . إرتأيت أنّ بإستطاعتي العمل على بعض الحالات كطبيب تخدير ... و قال أنّه سيكون سعيداً لعملي معه |
| memnun olacağını umuyorum. | Open Subtitles | أرى حسنا أتوقع بأنها ستقدر هذا |
| Peki... memnun olacağını umuyorum. | Open Subtitles | حسنا أتوقع بأنها ستقدر هذا |
| babamın seninle tanışmaktan memnun olacağını biliyorum. | Open Subtitles | أبي سيكون سعيداً بمقابلتك |
| Lex'in çeklerimi yazdığı yerde tüm sırlarını açıklayacağımdan memnun olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أشك بأن (ليكس) سيكون سعيداً ...إن نطقت بكل أسراره ،في نفس المكان الذي يوقع فيه صك مرتبي... |