Eğer olay o şekilde olduysa, Memur Finn tam bu noktadan ateş etmiştir. | Open Subtitles | حَسناً، إذا ذلك الذي حَدثَ، فنلندي ضابطِ البندقية كان يُمكنُ أنْ تُشارَ في الأرضِ. |
Yani aslında Memur Finn'in üçüncü atışı yaptığını görmediniz? | Open Subtitles | لذا أنت لَمْ تَرى في الحقيقة نار فنلندي ضابطِ التي الطلقةِ الثالثةِ؟ |
Memur Finn o esnada neredeydi? | Open Subtitles | حيث كَانَ فنلندي ضابطِ متى تَنْظرُ للأعلى؟ |
Memur Finn'in görev çağrıları ile ilgili kayıtları hâlâ çıkarmadınız mı? | Open Subtitles | عِنْدَكَ نداءاتُ الإرساليةَ مِنْ سيارةِ دوريةِ فنلندي الضابطِ لحد الآن؟ |
Ama Memur Finn'in, Komiser Yardımcısı Johnson'a yere düştükten sonra yanlış bir şey yapmadığını ispatlamamıza yardımcı olabilir. | Open Subtitles | لَكنَّه ساعدَنا نُثبتُ بأنّ فنلندي الضابطِ لَمْ أذى العريفِ جونسن بعد هو كَانَ أسفل. |
Bu, Memur Finn'in ifadesiyle örtüşüyor. | Open Subtitles | حَسناً، ذلك متّسق مع بيان فنلندي ضابطِ. |
Memur Finn'in mikrofonu açık kalmıştı. | Open Subtitles | لكن mic فنلندي ضابطِ كَانَ إلتصقَ في العراء موقعُ. |
Memur Finn'in, nasıl olup da hiç hoşlanmadığı birisinin bu kadar yakınına yanaştığını merak etmekten kendimi alamıyorum. | Open Subtitles | تَعْرفُ، أنا لا أَستطيعُ مُسَاعَدَة لكن الإعجوبةَ كَمْ فنلندي ضابطِ فقط حَدثَ للَفّ على الرجلِ ذاتهِ كَانَ عِنْدَهُ a لحم بقر مَع. |
Memur Finn'in bacaklarında, hemen hemen kahve sehpası yüksekliğinde oluşmuş muhtelif biçimlerde ezik izleri dikkatimi çekti. | Open Subtitles | لاحظتُ كدماتَ متعدّدةَ في المراحلِ المُخْتَلِفةِ مِنْ الشَفَاء على سيقانِ فنلندي الضابطِ محقّة بشأن إرتفاعِ المنضدة الصغيرةِ. |