Çünkü bugün Mendelssohn'un ilk provası var. | Open Subtitles | اليوم لدينا بروفة مندلسون الأولى. |
Hepiniz Mendelssohn'un, Deen er hat'ını hatırlıyorsunuzdur. | Open Subtitles | الجميع يتذكر مندلسون دين إيرهات |
Bay Mendelssohn'a kötü bir şeyler olacağını söylemiştim ama beni dinlememişti. | Open Subtitles | قلتُ للسيّد (مندلسون) أنّ شيئاً سيئاً قادماً لا محالة، لكنّه لمْ يستمع إليّ. |
Bay Mendelssohn, Elmasçılar Bölgesi'ndeki dükkânına çok ender giderdi. | Open Subtitles | بالكاد ذهب السيّد (مندلسون) لورشته في منطقة الألماس. |
Mendelssohn'un döneminin en nadir taşlarını işlediğini biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلم أنّ (مندلسون) شكّل بعضاً من أندر الأحجار في وقته؟ |
2 set parmak izi var. Biri Mendelssohn'un biri de tanımlanamadı. | Open Subtitles | مجموعتان من البصمات واحدة تنتمي لـ(مندلسون)، والأخرى مجهولة الهويّة. |
Ta ki Viktor Mendelssohn ortaya çıkıp, işimi elimden almak için göz alıcı referanslarını sunana kadar. | Open Subtitles | حتى استخدم (فيكتور مندلسون) أوراق إعتماده المُبهرجة لسرقة وظيفتي. |
İnanıyorum ki Mendelssohn hiç bu kadar etki bırakamazdı... | Open Subtitles | أعتقد أن (مندلسون) لم يصل لهذا الإحساس |
Peki, her neyse, git ve ona Mendelssohn çalmasını söyle. | Open Subtitles | (على أي حال, أخبرها بأن تعزف لـ(مندلسون |
Viktor Mendelssohn. 62 yaşında. | Open Subtitles | (فيكتور مندلسون)، في الـ62 عاماً. |
Hayır, kapıyı Bay Mendelssohn açar. | Open Subtitles | كلاّ. السيّد (مندلسون) يُدخلني بنفسه. |
Viktor Mendelssohn cinayetini araştırıyoruz. | Open Subtitles | نحن نُحقق بمقتل (فيكتور مندلسون). |
Hayır, Mendelssohn yazmış. | Open Subtitles | لا, لا (مندلسون) كتبها |
Zavallı Bay Mendelssohn. | Open Subtitles | -أجل، السيّد (مندلسون) المسكين . |
Mendelssohn yalnız mı yaşıyormuş? | Open Subtitles | -هل يعيش (مندلسون) لوحده؟ |
Evet, Mendelssohn'un kızı vermişti. | Open Subtitles | -أجل، ابنة (مندلسون) أعطتني إيّاه . |