"merak etmiyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • تتساءل
        
    • فضول
        
    • تتسائل
        
    • تتسائلين
        
    • فضولية
        
    • ألا تريدين أن
        
    • تتسائلي
        
    • تشعرين بالفضول
        
    • يتسائل
        
    • فضولي لمعرفة
        
    • فضوليا
        
    • فضوليه
        
    • تتساءلين
        
    • ينتابك الفضول لمعرفة
        
    • يتملكك الفضول في معرفة
        
    Hep merak etmiyor muydun Karanlık Lord'la senin arandaki bağın sebebini? Open Subtitles ألم تتساءل أبدا عن سبب هذا الاتصال بينك وبين سيد الظلام؟
    İtiraf edeyim, şu kutunun içinde ne olduğunu merak etmiyor da değilim. Open Subtitles أنا أعترف ، لدي فضول أن أعرف ما الذي بداخل هذا الصندوق
    Ama merak etmiyor musun, eger o hayat gerçekse neden bütün bu seylerden vazgeçmis olalim? Open Subtitles لكن ألا تتسائل, ان كانت تلك الحياة حقيقية, فلماذا نستغني عن كل هذا؟
    Ayaklarımızın altında başka neler olduğunu merak etmiyor musun? Open Subtitles ألا يجعلك هذا تتسائلين عما يوجد تحت أقدامنا؟
    Niçin öldüğünü merak etmiyor musun? Open Subtitles ما بك ؟ ألست فضولية لتعرفين ما الذي قتله؟
    - Videoda ne olduğunu merak etmiyor musunuz? Open Subtitles ألا تريدين أن تعرفي مالموجود في الفيديو؟
    Hiç kafanı üşütene kadar veya ölene kadar ne süre yaşarım diye merak etmiyor musun, ya da sevdiğin birini kaybedinceye kadar? Open Subtitles ألم تتسائلي من قبل كم لديكِ من الوقت قبل أن تُجنّي أو تُقتلي أو تفقدي حبيبًا ؟
    Tecavüze uğrayıp uğramadığımı bile merak etmiyor musun? Open Subtitles هل أنتي تشعرين بالفضول حول ما إذا قد أغتصبوني
    Niye kimle telefonda konuştuğunu merak etmiyor Open Subtitles لماذا لا يتسائل مع من تتحدثين على الـهاتف الآن ؟
    Geceleri onun ne yaptığını hiç merak etmiyor musunuz? Open Subtitles أليس كذلك يجعلك تتساءل ما كان يمكن القيام في الليل؟
    Seni neden Jedi ustası yapmadıklarını merak etmiyor musun? Open Subtitles الا تتساءل لماذا لا يريدونك ان تكون سيداً ؟
    Başka kimlerin geliyor olduğunu merak etmiyor musun? Open Subtitles يجعلك هذا تتساءل من قد يكون في طريقه للوصول هو كذلك؟
    Hadi ama! Yeni patronunu merak etmiyor musun? Open Subtitles هيا، لا بد و أنه لديك فضول على الأقل لرؤية الزعيم الجديد
    Bu teşhisi nasıl koyduğumuzu merak etmiyor musunuz? Open Subtitles ألا ينتابكَ فضول حول كيفية توصلنا لهذا التشخيص؟ أنتم أطباء، أليس هذا عملكم؟
    Birine bağlı bir ilşkiye sahip olmanın nasıl bir şey olacağını hiç merak etmiyor musun? Open Subtitles ألم تتسائل يومًا عما قد يكون الأمر إن كنت في علاقة ارتباط بشخص ما؟
    Aynı bürokrotik embesillerin konteynırları oraya bu kadar çabuk nasıl yerleştirdiklerini merak etmiyor musun? Open Subtitles الآن، ألا تتسائل أنّى لنفس القوم البُلهاء من الحكومة وضعوا حاويات الشحن تلك بهذه السُرعة؟
    Nerede olduğunu, ne yaptığını hiç merak etmiyor musun? Open Subtitles ألا تتسائلين ابدا اين هو الآن وما الذي حدث له ؟
    Niçin öldüğünü merak etmiyor musun? Open Subtitles ألست فضولية لتعرفين ما الذي قتله؟
    - Kartlar ne diyor merak etmiyor musun? - Hayır. Open Subtitles -هيا إسحبي ألا تريدين أن تعرفي ما تقوله لك الاوراق ؟
    Olabilir ama bunu daha önce neden düşünmediklerini merak etmiyor musunuz? Open Subtitles ربما ولكن يجب أن تتسائلي لماذا لم يقوموا بهذا الخيار من قبل
    Nasıl serbest bırakıldığını merak etmiyor musun? Open Subtitles ألا تشعرين بالفضول بسبب الطريقة التي اطلق فيها سراحك؟
    Kimse orada ne halt yediklerini merak etmiyor mu? Open Subtitles هل من أحد منكم يتسائل ماكان يفعلونه هناك ؟
    - Herkes ne âlemde merak etmiyor musun? Open Subtitles ألست أنت فضولي لمعرفة كيف يتحول كل شخص هكذا ؟ لو أنتِ فضوليه ، إذهبي لوحدك
    merak etmiyor musun... peder? Open Subtitles ألست فضوليا ايها الكاهن؟
    Ama hala merak etmiyor musun, Eğer olaylar farklı gelişseydi ne olurdu? Open Subtitles لكن ألا تتساءلين عمّا كان قد يحدث لو سارت الأمور على نحو مختلف؟
    Bu bedelin ne olacağını merak etmiyor musun? Open Subtitles ألا ينتابك الفضول لمعرفة ما يمكن أنْ يكون ذلك الثمن؟
    Nasıl olduğunu merak etmiyor musun? Open Subtitles ألا يتملكك الفضول في معرفة كيف يحصل هذا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more