Buluşup buluşmadıklarını merak ettiğinizi biliyorum. | TED | أعلم أنكم تتساءلون فيما إن تقابلا أم لا. |
Bunu merak ettiğinizi düşünme sebebim, bu soru bana tekrar ve tekrar geçtiğimiz yedi ay boyunca soruldu. | TED | والسبب وراء اعتقادي بأنكم تتساءلون لأنه تم طرح هذا السؤال عديد المرات مرارا وتكرارا خلال الأشهر السبع الماضية. |
Ben de bunu , sizin keşfedilmemiş bütün bu gri bölgeyi merak ettiğinizi fark ettiğimde beynimin bu bölgesiyle yapıyorum. Bu durumda ne olur? | TED | أنا أقوم بذلك بتلك المنطقة من دماغي في هذه اللحظة عندما أتفطن إلى كونكم الآن على الأرجح تتساءلون عن ماهية تلك المناطق الدماغية الملوّنة بالرماديّ والمجهولة. |
Bu kararımın eşimin sağlığıyla ilgili olup olmadığını merak ettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنكم تتسائلون الآن ما إذا كان لصحة زوجتي أي علاقة في هذا القرار |
Bakın; sizlerin Carol'la aramda tam olarak neler geçtiğini merak ettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنكم تتسائلون "عمَا حدث بيني و بين "كارول |
Pekala çocuklar, yarışmayı merak ettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف انكم تتساءلون عن المسابقة |
Hepinizin Vahiy'in ne olduğunu merak ettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنكم تتساءلون ما هي المفاجئة ؟ |
Neden burada olduğunuzu merak ettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّكم تتساءلون عن سبب وُجودكم هُنا، والإجابة على ذلك السؤال بسيطة... |
Neden burada olduğunuzu merak ettiğinizi biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنكم تتساءلون لما أنتم هنا |
Neden burada olduğunuzu merak ettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنكم تتسائلون لما أنتم هنا... ؟ |