Ben bir yazarım ve gazeteciyim. Ayrıca çılgınlık derecesinde meraklı bir insanım. 22 yıl gazetecilik yapınca bir çok yeni şeyin nasıl yapabileceğimi öğrendim. | TED | أنا كاتبة وصحفية، وأنا أيضاً فضولية الى حد الجنون. إذاً خلال 22 عاماً كصحفية تعلمت أن أفعل الكثير من الأشياء الجديدة. |
Şaşılacak derecede meraklı bir tür olan bizlerin ne olduğumuzun ve ne olabileceğimizin bir sembolü. | TED | إنه رمز لكل ما نحن عليه وكل ما يمكن أن نكون عليه كمخلوقات فضولية بشكل يثير الدهشة |
Dönerken yolda uzaktan tanıdığım, meraklı bir kıza rastladım. | Open Subtitles | وفي طريق عودتي صادفت فتاة أعرفها بشكل عابر، وهي فضولية جدا |
BJ: Ama bu küçük yavruyu gördüğüm zaman... ...koltuğumu terk ettim... ...ve bazı fotoğraf makinesi parçalarını almak için... ...arka tarafa geçtim. Araştırma ve incelemeye meraklı bir kediye benziyordu. | TED | بيفرلي : عندما رأى هذا الفهد انني اخليت مقعدي لكي احضر معدات تصوير قام بكل فضول لكي يستكشف |
Ve görünen o ki ben, gür saçlı ve işinde başarılı, meraklı bir çocuğum. | Open Subtitles | ومن الواضح أني طفلٌ فضول بشعرٍ كثيف وشركة مزدهرة. |
meraklı bir köpekbalığı ararım. Sakin bir tane, sakince yüzeni. | Open Subtitles | أنا أتطلع إلى سمكة قرش فضولية هذا عندما تكون هادئة وتسبح فحسب |
İşini sır gibi saklıyordu ama ben meraklı bir çocuktum. | Open Subtitles | استمر بإبقاء عمله سريًّا لكنّي كنت طفلة فضولية |
meraklı bir tip olmak istemem ama neler olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | أنا لا أُريد أن أكون فضولية ألديك أي فكرة ما الذي يجري هُنا ؟ |
meraklı bir kedinin senin otel odanda neler bulabileceğine inanamazsın. | Open Subtitles | مذهلٌ ما لقطةٍ فضولية يمكن أن تجد فقط بالستلقاء بغرفتك بالنُزل |
Onun gibi meraklı bir kadını serbest bırakırsan asla geri dönmeyebilir. | Open Subtitles | السماح لامرأة فضولية مثلها بأن تخرج للعالم ربما لن تعود لك مرة أخرى |
Çok meraklı bir kızmışsın, kedicik. | Open Subtitles | أنت فتاة فضولية جداً، أيتها القطة "كيتي" |
Ne meraklı bir bayansın sen öyle. | Open Subtitles | ألست سيدة فضولية ؟ |
Doğuştan meraklı bir at yetiştiricisini. | Open Subtitles | مربى مع معرفة فضولية |
Sadece meraklı bir insanım. | Open Subtitles | أنا مجرد فضولية ! هيا ، هيا ، هيا |
Üzgünüm, doğuştan meraklı bir yapım var. | Open Subtitles | آسف، طبيعتي فضولية |
Biraz ondan biraz bundan. meraklı bir kızsın Jane. | Open Subtitles | قليل من هذا وذاك (انتِ فتاة فضولية يا (جاين |
Hafif meraklı bir müşteri sadece, hepsi bu. | Open Subtitles | زبون لديه فضول بسيط هذا كل شيء |
meraklı bir çalışana. | Open Subtitles | رجل صيانة فضول جدًا |