İşte burada ilk mercekte Eve var, ikinci merceğe Eve koyduk, işe yaramadı. | TED | وهنا تظهر إيف على العدسة الاولى، وضعنا إيف على العدسة الثانية. لم يكن ذلك ينفع. |
- Warren merceğe abanmanı konuşmuştuk. | Open Subtitles | حذرتك من امساك العدسة بهذا الشكل |
Aynen devam edin. Evet, merceğe doğru. Kameranın merkezindeyim. | Open Subtitles | تابعوا المسير إلى العدسة في المنتصف |
Buz kristallerini merceğe çeviriyorum ve böylece güneş ışığını odaklıyorum. | Open Subtitles | حولت الكرستالات الثلجية إلى عدسة وركزت على ضوء الشمس |
Jenna'nın çantasında bulduğum kırık cam parçaları dışbükey bir merceğe ait. | Open Subtitles | القطع من الزجاج المكسور في حقيبة يدها كانت جزءا من عدسة محدبة. |
Bir korneaya göz bebeğine, merceğe, retinaya göz sinirlerine ve kaslara sahip olması gerekir. | Open Subtitles | إنها تحتاج لقرنية و قزحية, و عدسة, و شبكية أعصاب بصرية, و عضلات |