"mercedes'" - Translation from Turkish to Arabic

    • المرسيدس
        
    • بمرسيدس
        
    • مرسيدس
        
    • لمرسيدس
        
    • ميرسيدس
        
    • مارسيدس
        
    Ve araba kazası ile ilgili resimleri bloguna koymuş -- bu onun Mercedes'i -- tam burada da çarptığı Lada Samara. TED ووضع صور في المدونة عن حادث سيارته هذه هي المرسيدس الخاصة به و هنا اللادا سمارا التي صدمها
    Senatör'ün bir Mercedes'i vardı. Yabancı araba: Open Subtitles أصدقاء السيناتور أخبروه بأن سيارة المرسيدس كانت سيئة للسياسة
    Ben bir Mercedes istiyorum. Canımın istediğini yapmak istiyorum. Open Subtitles أرغب بمرسيدس بينز أريد ان أتبول في الهواء الطلق
    Bana Mercedes al, boynuna And Dağlarının kabartma haritasını çıkarayım. Open Subtitles ابتع لي مرسيدس وسأجعل رقبتك تبدو كخريطة إغاثة لجبال الأنديز
    Mercedes'e gelince, evet. Büyük bir kayıp oldu bizim için. Open Subtitles بالنسبة لمرسيدس نعم أنها خسارة كبيرة بالنسبة لنا
    Mercedes bu sene gitti gideli, buralar hep Blaine ve Rachel şovu olacak. Open Subtitles بحكم أن ميرسيدس ذهبت هذه السنة سوف يكون عرض بلاين ورايتشل هذه السنة
    Evet, öyle. Neyse, bugün Mercedes'le randevum vardı. Open Subtitles أجل إنه كذلك, على أية حال لدي موعد مع ـ مارسيدس ـ اليوم
    Kötü politika! Böylece bir Citroën aldı, Mercedes de benim oldu! Open Subtitles فلذلك ابتاع سيارة سيتريون وحصلت أنا على سيارة المرسيدس
    Bunu dışarıda buldum. Evet. Bu benim Mercedes'imin. Open Subtitles أجل ، لقد تم إقتلاع هذه من سيارتى المرسيدس
    Mercedes'ini alması için, kredisini ben imzaladım. Open Subtitles أنا شاركت في التوقيع على قرض على سيارته المرسيدس
    İkinci el Mercedes'in yine de deri koltukları olduğu gibi mesela. Open Subtitles مثل أننا نستخدم السيارات المرسيدس ذات المقاعد الجلد
    - Zaman zaman Mercedes'imi araziye çıkarmayı seviyorum. Open Subtitles بين الفينة والأخرى أحب إبعاد سيارتي المرسيدس عن الطريق
    Şu Mercedes çetesi akşama hapiste olacak aksi halde benim adım Emilien Barbadec değil! Open Subtitles عصابة المرسيدس ستسمّر اللّيلة ما عدا ذلك لست مسمّى إميلين بارباديس
    Ye, Dua Et, Sev kitabını aldı ve babamın Mercedes'ini ateşe verirken kullandı. Open Subtitles اشترت الكتاب "كُل، صَلي، أحب" و استخدمته كي تشعل النيران بمرسيدس والدي.
    Phillip Hamersly'e ait olduğu belirlenen Mercedes'i... sudan çıkarmaya çalışıyor. Open Subtitles حيث الشرطة والمطافى يحركوا. مرسيدس قديمة تخص عضو كونجرس جمهورى.
    - Gidemezler. - Eğer Mercedes olmazsa diğer arabaları çalmanın bir anlamı olmaz. Open Subtitles إذا لم يكن هناك سيارات مرسيدس فإنه ليس هناك سرقة لأي سيارات أخرى
    Şimdi ona bir içki ısmarlayabilirim. Ya da bir Mercedes. Open Subtitles أصبح الآن بوسعي تحمّل كلفة شراء مشروب و سيارة مرسيدس
    Kaçış arabası, Dr. Jennifer Goss adına kayıtlı bir Mercedes E-55'miş. Open Subtitles كان لدينا سيارة المهرب لمرسيدس E-55 مسجل إلى dr. جنيفر لحكومة جنوب السودان، 525 شارع ال64.
    Hep Artie'nin suçu. Neden şu Maria rolünü Mercedes'e veremedin ki? Open Subtitles لماذا لم تعطي دور ماريا لمرسيدس و حسب ؟
    Koca kafa dairede dedi ki Williamson onu bir çeşit ceketin içinde o kahrolası gri Mercedes'in arkasına atmış. Open Subtitles يد كبيره قالت ارجع الي الشقه هذا الوليمسون يعوق مؤخرتنا هذا الطبق الفضي اللعين ميرسيدس
    Sahibi olduğu son model siyah Mercedes'i getirip restoranın önünde park etti ve şayet programında şarkı söylersem arabayı bana vereceğini söyledi. Open Subtitles لديه سيارة مارسيدس سوداء أحدث طراز يركنها امام الفندق وأخبرني أنه سيعطيني إياها إذا غنيت في برنامجه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more