"merkezinde bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • في وسط
        
    • في قلب
        
    Akşam saat 8'de şehir merkezinde bir bağış yemeği var. Open Subtitles عشاء جمع التبرعات في وسط مدينة، في الثامنة، الربطة سوداء.
    Onu, New York merkezinde bir karavan parkındaki büyük bir ambar binasında kafeslerle dolu küçük bir odada bulduk. TED وجدناه في غرفة صغيرة كانت مليئة بالاقفاص في هيكل مستودع كبير كثير الاستعمال في وسط مدينة نيويورك.
    Araştırmak üzere gittiğim mavi bölgenin dış merkezinde bir köy. Gördüğünüz gibi mimari güzellik başlıca değerleri değil, başlıca değerleri, yoğunluk: iç içe geçen evler, yol ve sokaklardan ibaret. TED إنها قرية في وسط المنطقة الزرقاء حيث ذهبت لأتحرى ذلك، وكما ترون ، فإن الجمال المعماري ليس المؤثر الرئيسي بها، ولكنها الكثافة: المنازل ذات المسافات الصغيرة بينها، الأزقة المتشابكة والشوارع،
    Orta Afrika Cumhuriyeti, yaklaşık beş milyon nüfuslu, Teksas büyüklüğünde, Afrika'nın merkezinde bir ülke. TED جمهورية أفريقيا الوسطى هي بلد لخمسة ملايين نسمة وهي بحجم تيكساس في وسط أفريقيا
    Fakat bu alan, bin yıllar boyunca bu bölgeyi tanımlayan önemli bir ekonomik ilişkinin merkezinde bir kompleks olmalıydı. TED لكن الموقع يجب أن يكون أكثر تعقيدًا في قلب رابطة من الاقتصادات الهامة التي حددت المنطقة منذ ألف عام.
    Ve para kazanmak için bir fırsat gören girişimci olmak yerine, şehir merkezinde bir katalizör olma imkanı gördüler. TED وذلك بدلا من كونها المطور الذي يرى فرصة لكسب المال ، ورأوا القدرة على أن تكون حافزا في وسط المدينة الخاصة بهم
    Tamam, dostumuz Bass, 1987'de kat mülkiyetine çevirmek için, şehir merkezinde bir bina aldı. Open Subtitles حسنا , في عام 87 , صديقك باس اشترى مبنى في وسط المدينة لتحويله الى شقق خاصة.
    Şehir merkezinde bir şey inşa edip üstüne adını yazdır suç oranını azaltıp okullardan uzak dur. Open Subtitles شيّد مبنًا في وسط المدينة وأطلق عليه إسمك أخفض معدّل الجرائم وابتعد عن المدارس
    22 Ocak. Şehir merkezinde bir fahişe öldürüldü. Open Subtitles 22يناير مقتل العاهرة في وسط البلدة عند تقاطع الشارعين الخامس مع ماين
    Şehir merkezinde bir motosiklet arıyorlar. Open Subtitles إنهم يبحثون عن دراجة بخارية في وسط المدينة
    Driscoll şehir merkezinde bir yerde. Open Subtitles دريسكل في وسط المدينة في مكان ما لا يمكنني تحديده بالضبط لقد أوقف خدمة تحديد المواقع
    Bu gece yarısı. Şehir merkezinde bir banka. Tüm söylediği bu. Open Subtitles الليلة عند منتصف الليل، أحد البنوك في وسط المدينة، هذا كلّ ما قاله.
    Bunda da başarısız olamam ve işe yürüyerek gelebilmek için şehir merkezinde bir odalı bir daire kiraladım. Open Subtitles ولا يمكنني أن أفشل في هذا. ولقد قمت حديثاً بتأجير شقة بغرفة نوم واحد في وسط المدينة حتى يكون بإمكاني المشي للعمل.
    Kestler'ın arabası şehir merkezinde bir motelin önünde görülmüş. Open Subtitles سيارة كيسلر شوهدت مركونة في فندق في وسط المدينة
    Geçen hafta şehir merkezinde bir adam vardı. Open Subtitles كان هناك ذاك الرجل في وسط المدينة الأسبوع الماضي.
    Numarayı takip ettim. Şehir merkezinde bir adres çıktı. Open Subtitles لقد تتبّعتُ الرقم لعنوان في وسط المدينة.
    Şehir merkezinde bir sanat galerisinde çalışıyor. Open Subtitles إنّها تعمل في معرض للوحات الفنيّة في وسط المدينة.
    Şüphelinin muhtemelen tekrar kanyona gitme riskini almayacağını biliyoruz, ama şehir merkezinde bir park mı? Open Subtitles حسنا,كنا نعرف ان الجاني غالبا لن يخاطر بالذهاب للوادي مجددا لكن حديقة في وسط المدينة؟
    Senin robot az önce şehir merkezinde bir firmaya girip, bir sürü insanı öldürmüş ve Open Subtitles إنسانك الآلي أخترق للتو في شركة في وسط المدينة، وقتل حفنة من الناس،
    Elbette doğru olan yer, insanların her gün geçtiği köyün merkezinde bir yerdir. Open Subtitles أفضل مكان هو على الارجح في قلب القرية حيث يمر الناس كل يوم
    Şehir merkezinde bir teknoloji şirketindeyim. Open Subtitles أنا في، آه، شركة التكنولوجيا في قلب وسط المدينة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more