Hey, bak, şef! Tam bu polis merkezine doğru yönelmiş. | Open Subtitles | ايها الرئيس ، انظر إنه يشير إلى مركز الشرطة هذا |
Grup, polis merkezine doğru uzaklaşana kadar herkesi orada tutuyordu. | Open Subtitles | إحتجز الجميع حتى إمتدت جماعته إلى مركز الشرطة |
İçki kamyonundayız ve 59. Otoyol'daki terk edilmiş alışveriş merkezine doğru gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن في شاحنة مشروبات كحولية ، وفي طريقنا إلى مركز تجاري مهجور على الطريق السريع رقم 59 |
Bir nesneyi bıraktığında, Dünya'nın merkezine doğru düştüğünü fark ettiler. | Open Subtitles | لاحظوا أنه عندما تٌسقط الأشياء يقعون دائما نحو مركز الأرض، |
Sizin ve dünyanın arasındaki yer çekimi sizi dünyanın merkezine doğru çeker, bu çekimi ağırlık olarak tecrübe ederiz. | TED | قوة الجاذبية بينك وبين الأرض تسحبك نحو مركز الأرض، وهي القوة التي تشعر بها كوزنك. |
Yön değiştirdi. Batıya, şehir merkezine doğru yöneldi. | Open Subtitles | لقد انحدر للتو انه يتجه للغرب نحو وسط المدينة |
Araştırma bölgesini şehir merkezine doğru genişletin. | Open Subtitles | و قم بزيادة مساحة البحث نحو وسط المدينة |
Polgodan Polis merkezine doğru yola çıktım. | Open Subtitles | لا أستطيع القول. انا في طريقي إلى مركز الشرطة. |
Daha da doğrusu, ağda içeri ilerledikçe bu varsayım geçerlidir. Seçtiğiniz kişi, diğerleri tarafından arkadaş olarak tanımlandıkça; ağın merkezine doğru gidiyorsunuz demektir. | TED | و في الواقع، هذا يحدث في جميع أنحاء الشبكة كلما أتجهت للداخل كل شخص تختاره، عندما يرشح عشوائيا عندما شخص عشوائي يرشح صديق لهم فأنك تتحرك أقرب إلى مركز الشبكة |
Şimdi, katın merkezine doğru ilerle. | Open Subtitles | إنّي أخلي لكِ الطريق إلى مركز المصاصات |
Miranşah şehir merkezine doğru gidiyor. | Open Subtitles | وهو الآن متجه إلى مركز مدينة ميرانشاه |
2. seçenek ise Kurukafa'nın iletişim merkezine doğru savaşarak gitmek... | Open Subtitles | , (الخيار الثاني , نشق طريقنا إلى مركز أتصالات (سكال |
Bu kale aslında dört kademeli bir roketmiş ve Pompidou merkezine doğru nişan alınmış. | Open Subtitles | هذه القلعة في الحقيقة هي منصّة إطلاق صواريخ (إنّه متجه تماماً إلى مركز (بومبيدو |
Dan ile konuştuktan sonra, Ostroff merkezine doğru gideceğim. | Open Subtitles | متجهة إلى "مركز أوستروف" بعد محادثتي لـ (دان) |
Bizim yukarıya, kontrol merkezine doğru gitmemiz gerek. | Open Subtitles | نحن سنترأّس topside إلى مركز القيادة. |
- Komuta merkezine doğru hareket ediyorum. | Open Subtitles | واتقدم إلى مركز القيادة |
Yakındaki askerleri görmezden gelip grubun merkezine doğru mu gidiyor? | Open Subtitles | هل يتجاهل عملاقٍ البشر بالجوار و يتجه نحو مركز التشكيلة ؟ |
Ve kasaba merkezine doğru gidiyor. | Open Subtitles | . وتتجه مباشرتاً نحو مركز المدينة |
Şehir merkezine doğru gidiyorum. | Open Subtitles | -أنا أتجه نحو وسط المدينة |