Bu camdan dışarı mermiden daha büyük bir şey çıkmış. | Open Subtitles | هناك شيء اكبر من الرصاصة دخل من النافذة. |
Biraz uğraştırır, ama yedirince, mermiden tahrip edici olur. | Open Subtitles | إنها تتطلب بعض الجهد ,ولكن عندما تنجزها ,تكون مدمرة اكثر من الرصاصة |
mermiden eğilip bükülerek mi kurtulacaksın? | Open Subtitles | هل ستتسلل وتتموج بعيداَ عن مسار الرصاصة ؟ |
Sakın deneme, mermiden bile hızlı değilsen. | Open Subtitles | لا تجربها حتى إلا إن كنت تفكر بأنك أسرع من رصاصة مسرعة |
Bir mermiden kurtulmuş olabilirsin ama, aynı hatayı tekrarlamayacağım. Lana. | Open Subtitles | ربما نجوت من رصاصة واحدة ولكني لن أكرر إرتكاب هذه الغلطة |
Sana yaptığım Kevlar yelek seni kaç mermiden korudu? | Open Subtitles | صدرية الكيفلار التي صنعتها لكم كم من رصاصة إلتهمت تلك؟ |
Yani 3 numarayla vurulan golf topundan daha hızlı ama plastik mermiden daha yavaş bir şey. | Open Subtitles | ضرب كرة جولف بمضرب حديدي ثلاثي لكن بوتيرة أبطأ من الرصاصة المطاطية |
Fikir mermiden uzak dur, onlara yönelme. | Open Subtitles | الفكرة هي الابتعاد عن الرصاصة لا الإقتراب إليها |
Ama bu pisliği vurduktan sonra mermiden dolayı mızmızlanmak yok. | Open Subtitles | لكنني لا أريد أن أسمع نحيب بشأن الرصاصة بعد أن أسدد على هذا الوغد |
Bu kulağa çok romantik geliyor, ama gerçekte süper hızla taşınırsa, bu kız muhtemelen mermiden çok kahramandan zarar görecektir. | TED | هذا يبدو رومانسًيا جدًا، ولكن، في الواقع، فإن تلك الفتاة ستعاني من ضرر بسبب البطل الخارق أكثر من الرصاصة لو حركها بسرعة فائقة. |
mermiden hızlıdır. | Open Subtitles | فهوَ أسرع من الرصاصة فى الهواء |
Çünkü... bir mermiden daha hızlı koşamıyordum. | Open Subtitles | لأن لم أستطع أن أجرى أسرع من الرصاصة |
Şunu söyleyebilirim ki o araba mermiden daha çok zarar vermiş. | Open Subtitles | تلك السيارة كانت أخطر من الرصاصة |
Tahmin et, vücudumun hangi bölgesi bir mermiden bile daha hızlı? | Open Subtitles | احزر اى جزء منى اسرع من الرصاصة ؟ |
Ama dışarıdaki gerçek dünya, ve bir mermiden caziben sayesinde kurtulamazsın. | Open Subtitles | ولكن هذا عالم حقيقي ولا تستطيع سحر الطريق لتفادي رصاصة |
Çikolata, bir köpeği kafaya sıkılan bir mermiden bile daha çabuk öldürür. | Open Subtitles | الشوكولاتة ممكن أن تقتل الكلب أسرع من رصاصة في الرأس |
İki yıl evvel o mermiden kurtulmandan önce bu kadar kuşkucu değildin. | Open Subtitles | لم تكن عديم الثقة هكذا قبل ان تنجو من رصاصة في رأسك قبل عامين |
Bir mermiden kurtulabileneceğini öğrendim ama tam kafandan geçen bir mermiden değil. | Open Subtitles | لقد تعلمت أن تتمكن من البقاء على قيد الحياة رصاصة ولكن ليست واحدة وهذا ما وضعت من خلال كنت رئيسا. |
Bir mermiden daha çok etki edecek yani birkaç şişe içki ve bir ağrı kesici işimi bitirecek. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر أكثر من رصاصة وبعض المشروبات، وحبة للقضاء عليّ |
mermiden başka bir şeye yakalanmadı. | Open Subtitles | لم يكن حاملاً لأي شيئ سوى رصاصة أصيب بها |
Kurbanda bacağında kalan mermiden kurşun zehirlenmesi vardı. | Open Subtitles | الضحيّة كَانَ عِنْدَها مُزمنةُ التَسَمّم الرئيسي مِنْ a رصاصة الذي تُرِكَ في ساقِه. |