Kıdemli meslektaşımız bizi dedikodu yapmak için kenara çekmedi. | TED | الآن، زميلنا الذي أخذنا جانبا، لم يفعل ذلك لأنه يريد أن يكون نمامين. |
meslektaşımız Alistair Hennessey ve mürettebatını hiçbir yerde bulamadık. | Open Subtitles | لا نعرف مكان زميلنا أليستار هينيسي وطاقمه |
Bu yaklaşımı oldukça basit bir ifadeyle dikkatime sunan kişi, meslektaşımız Dr. Stonehill. | Open Subtitles | وهذه هى الاستراتيجيه التى أردت أن ألفت بها انتباهك من خلال زميلنا الدكتور هيل ستون وليس من حيث الخام. |
İki meslektaşımız dün gece buraya çağırılmışlar. | Open Subtitles | إثنان من زملائنا تم استدعاهم هنا ليلة أمس. |
İşte bu nedenle bünyemizdeki en yüksek paye olan Onursal meslektaşımız unvanı ilk kez bir sivile veriliyor. | Open Subtitles | ولذا، للمرة الأولى يعطي مدني أعلى أوسمتنا وهو "الزميل المشرف" |
Edcure Handson, Park çalışanlarından biri, Özleyeceğimiz değerli bir meslektaşımız. | Open Subtitles | ادجار هانسون" موظف مخلص في المتنزه" كان صديقاً وزميل عمل سنشتاق اليه جميعاً |
meslektaşımız kısa süre önce fotoğrafını barın çevreside soruşturdu. | Open Subtitles | زميلنا غادر منذ فترة قصيرة لعرض صورتك حول الحانة. |
Şimdi hepinizi, ...bir dakikalık, ...saygı duruşuna davet ediyorum, ...meslektaşımız, | Open Subtitles | أتمنى أن نقف جميعاً دقيقة صمت من أجل زميلنا من أجل رجلٍ رائع |
Kaçıran kişi iletişime geçmediği için CARD'daki meslektaşımız yardımımızı istedi. | Open Subtitles | بالنظر إلى عدم تواجد أي تواصل من المختطف فقد طلب زميلنا في الجهات الأصلية مساعدتنا |
Sanırım meslektaşımız sandığımızdan biraz daha zekiymiş. | Open Subtitles | أعتقد أن زميلنا أذكى بقليل مما أفترضنا |
Ama büyük meslektaşımız, bizim için bir iz bırakmış. | Open Subtitles | ولكن زميلنا العظيم حدد لنا الطريق. |
Bu sorunuzun cevabı için izninizle sözü İngiliz meslektaşımız Sayın Simon Foster'a bırakıyorum. | Open Subtitles | أحيلك إلى آخر التعليقات من زميلنا من بريطانيا" السيد (سايمن فوستر) بهذا الخصوص |
meslektaşımız, size yardımcı olacak. | Open Subtitles | زميلنا سيساعدكم. |
Hamburg ve Tunus'taki saldırılarımızın başarısından sonra Mexico'daki saldırının iptali ve kıymetli meslektaşımız Marco Sciarra'nın ölümü vazifelerinden birini yarım bıraktı. | Open Subtitles | بعد نجاحنا في هجمات هامبورج وتونس وإحباط هجومنا في المكسيك و وفاة زميلنا الغالي، (ماركو سكيارا) |
Saygı duyarak söylüyorum, meslektaşımız Bay Cochran konuşmaları sunmak için daha uygun biri. | Open Subtitles | أودُ بكلّ إحترام أن أقترح (بأن زميلنا السيد (كوكران هو الشخص المناسب الذي يمكنهُ تقديم البيان الإفتتاحي. |
- Bizim meslektaşımız bu. | Open Subtitles | انه زميلنا. |
Destek lazım! - Üç meslektaşımız görev esnasında hayatlarını kaybettiler. | Open Subtitles | خسر ثلاثة من زملائنا حياتهم أثناء الخدمة. |
Çünkü bu çok saygın iki meslektaşımız arasında. | Open Subtitles | وهذا الزفاف بين اثنين من زملائنا |
Esasında, birçok meslektaşımız da geçenlerden oldu. | Open Subtitles | في الحقيقة، العديد من زملائنا قد عبروا. |
işte bu nedenle bünyemizdeki en yüksek paye olan Onursal meslektaşımız unvanı ilk kez bir sivile veriliyor. | Open Subtitles | ولذا، للمرة الأولى يعطي مدني أعلى أوسمتنا وهو "الزميل المشرف" |
Çoğunuzun tanıdığı Dedektif John Rayburn en iyi memurlarımızdan, meslektaşımız ve dostumuz. | Open Subtitles | كما يعلم العديد منكم هنا المحقق (جون رايبرن) أحد أفضل ضباطنا وزميل وصديق |