"meyhaneye" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحانة
        
    • للحانة
        
    • الحانات
        
    • الملهى
        
    • إلى نزل
        
    meyhaneye girdiğinde Kılıçını masaya fırlatıp. Open Subtitles انك مثل أحد هؤلاء الفتيان الذى عندما يدخل حدود الحانة
    meyhaneye iki herif geldi, malımı mülkümü satın almak istedi. Open Subtitles أتى إلى الحانة شخصان وعرضا أن يشتريا ما أملك
    Eğer tekrar kaçarsan, seni o meyhaneye geri götürüp oradaki kumarbaza onu nasıl aldattığını söylerim. Open Subtitles إن هربت مجدداً، سأعود بك لتلك الحانة وسأخبر ذلك المقامر كيف غششته
    Şimdi, herkes meyhaneye. Bu gece sadece son prova, unutmayın! Open Subtitles والآن الجميع للحانة اليوم تدريب الملابس فقط
    Biraz rahatlaması için Anna'yı bir meyhaneye götürdüler. Open Subtitles لقد اصطحبوا آنا إلى إحدى الحانات لتلتقط أنفاسها
    Söyleyeceklerin bittiyse eğer, ben meyhaneye gidiyorum. Open Subtitles الآن إذا كنت قد انتهيت تماماً فأنا ذاهب إلى الحانة
    Bu muhafızlar, gizlice meyhaneye sıvışmayı zorlaştıracak. Open Subtitles أولئك الحرّاس سيصعّبون من الذهاب إلى الحانة بدرجة كبيرة
    Dün akşam adamın biriyle buluştuğu meyhaneye kadar takip ettim. Open Subtitles لقد تعقبته إلى الحانة البارحه حيث التقى رجلاً
    Sadece meyhaneye içmeye gittim. Bir tane daha içsem ne olurdu Tanrı bilir. Open Subtitles لقد ذهبت إلى الحانة لأحتسي .الشراب، هذا كل شيء
    Çocuk bu mektupları kayıp oldukları fark edilmeden meyhaneye götürmeli. Open Subtitles يحاول أستعادة عرش والده يجب عليه ان يعيد هذه الرسائل إلى الحانة قبل أن يُشعر بأختفائهم
    Uzun süredir yoldaydım, bir içki için meyhaneye girdim. Open Subtitles كانت رحلتي شاقّة جدّاً فتوجّهت نحو الحانة لتناول مشروب
    Beni meyhaneye gitmeye ikna etmene izin vermemeliydim. Open Subtitles لم يكن علي أبداً السماح لك بالتحدث معي عن زيارة الحانة.
    Önce beni o meyhaneye götürerek hayatımı tehlikeye atıyorsunuz, şimdi de bu. Open Subtitles في البداية، تأخذونني لتلك الحانة, معرضين حياتي للخطر والآن هذا.
    Çocuk bu mektupları kayıp oldukları fark edilmeden meyhaneye götürmeli. Open Subtitles يحاول أستعادة عرش والده يجب عليه ان يعيد هذه الرسائل إلى الحانة قبل أن يُشعر بأختفائهم
    meyhaneye gidelim. Open Subtitles لنذهب للحانة. سوف تجد على الأرجح زوجها.
    Kendini meyhaneye atmadan önce seninle konuşmak isterim. Open Subtitles قبل أن تذهب للحانة أريد ان اتحدث معك
    Nehrin öte yanındaki meyhaneye gittim. Open Subtitles ذهبت للحانة عبر النهر
    ...sadece bir kaç meyhaneye sınırlı sayıda veriliyormuş. Open Subtitles الا انه يتم توزيعها على عدد معين من الحانات
    Hiç şaşmadan her gün ucuz bir meyhaneye giden, hiç tanımadığın insanları, ayaktakımını eve getiren birine çok içiyor denmez mi? Open Subtitles لا تسميه تجاوز عندما .... لا يدع الرجل اليوم يمر بدون الذهاب إلى بعض الحانات القذرة
    Yom Kippur biter bitmez onu aşağı şehirdeki bir meyhaneye götürecektim. Open Subtitles أنا يجب أن تأخذه إلى نزل في المدينة المنخفضة حالما تنتهي يوم الغفران.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more