Güvenin azaldığını düşünmeye meyilliyim özellikle bazı etkinliklere ya da bazı kurumlara karşı ve diğerlerine karşı da gelişiyor olabilir. | TED | أميل إلى التّفكير في أنّ الثّقة قد نقصت في بعض الأنشطة أو بعض المؤسسات و ازدادت في أخرى. |
Heyecanı sıradan mutlukluklarda gizli görmeye meyilliyim, çünkü bu mutluluklar benim için sıradan değil | TED | أميل إلى إكتشاف النشوة المخبأة في الأفراح العادية لأنني لم أتوقع أن تكون هذه الأفراح شيئا عاديا بالنسبة لي. |
Ancak solo sanatçı olarak kendi müziğimi sahnelerken daha fazla melankolik melodilere yönelmeye meyilliyim. | TED | لكن حينما أؤدي عرضي المنفرد كفنانة، أميل إلى النغمات الحزينة. |
* meyilliyim inanmaya * * hiç olmayacağına * | Open Subtitles | # أوه، أنا مُلتُ # # للاعتقاد بأنهم لن # |
* meyilliyim inanmaya * * hiç olmayacağına * | Open Subtitles | # أنا مُلتُ # # للاعتقاد بأنهم لن # |
Şu an için kesin bir şey söyleyemem ama, "evet"e meyilliyim. | Open Subtitles | و لا يمكنني أن أعطيك أمراً نهائي الآن لكنني أميل إلى القبول |
Fakat onları sinir etmeye meyilliyim. | Open Subtitles | و لكني أميل إلى السخرية منهم بالطريقة الخاطئة. |
Ama bu benim fikrim. Ben kitlesel yıkım lehine kıyamet uyarıları yapmaya meyilliyim. | Open Subtitles | أميل إلى إصدار تحذيرات مشؤومه عن دمار شامل |
Ben kitlesel yıkım lehine kıyamet uyarıları yapmaya meyilliyim. | Open Subtitles | أميل إلى إصدار تحذيرات مشؤومه عن دمار شامل |
Kabul etmeye meyilliyim. | Open Subtitles | أنا أميل إلى القبول |
Ona inanmaya meyilliyim. | Open Subtitles | أنا أميل إلى تصديقه. |