Ama bana bir arenanın bütün biletlerini sattırabilecek mi diye soruyorsan... | Open Subtitles | لكن ان سألتني ان كانت تقدر ان تغني في المسرح ؟ |
Müvekkillerinize zaman harcamaya istekliler mi diye sorun? | Open Subtitles | أسألوا موكليكم إن كان بإمكانهم المخاطرة بتلك السنوات |
John, aklın başında mı değil mi diye kendimizi paraladık. | Open Subtitles | جون, لقد جعلتنا نتساءل ما إن كنت مجنوناً أم لا |
Gidip iyi mi diye bakacağım. | Open Subtitles | وأنا أذهب وستعمل معرفة ما اذا كان على ما يرام. |
Geri takabilecek mi diye bakıyormuş. | Open Subtitles | ليرى إن كان بإمكانه اعادة تركيبها مرة أخرى |
Sonra hanımım yatmadan önce bir şey ister mi diye odasına gittim. | Open Subtitles | توجهت اٍلى غرفة المعيشة لأرى اذا كانت السيدة تحتاج اٍلى شئ قبل أن تنام |
Sadece, Ivy gelecek mi diye sordun? | Open Subtitles | لقد كنت ترغب في معرفة ما إذا كانت أيفي ستأتي أم لا |
Buradaki petrol rafinerilerini yeniden açmaya değer mi diye bakmaya geldim. | Open Subtitles | نحاول معرفة إن كانت حقول النفط تستحق الافتتاح هنا |
Courtney Love e-postanı alıp almadığını sordu ve Graydon Carter akşam yemeği hala geçerli mi diye aradı. | Open Subtitles | كرايدون كارتر وشيلي فانجر اتصلا ليعرفا ان كانت دعوة العشاء مازالت قائمة |
Ben de Cadılar Bayramı partisi için acaba şirket biraz bütçe ayırabilir mi diye aramıştım. | Open Subtitles | لأرى ان كانت الشركة تستطيع الدفع لحفلة الهالوين |
On yıl önce, gezegenimizde sıcaklığın fazlaca yükselmesi durumunda bizim için iyi bir ev olabilir mi diye araştırmak için dünyaya geldik. | Open Subtitles | منذ عقد تم توظيفنا للتحقيق ان كانت الارض يمكن ان تكون مكانا جيدا في حالة ان درجة الحرارة على كوكبنا استمرت في الارتفاع |
Elçi Hines'a söyleyin Başbakan ile temasa geçip, Japonya'ya ben Pekin ile bağlantı kurana dek bekleyebilir mi diye sorsun. | Open Subtitles | إجعلِ السفير هاينز بتصل برئيس الوزراء، و ليسألهُ. إن كان بإمكانهم الإنتظار حتى أتكلم مع بكين |
Destek olmaya, tabii. Donumu başıma geçirecek mi diye görmeye geldiniz. | Open Subtitles | بل أتيتم لتروا ما إن كان سروالي الداخلي سيصل إلى رأسي |
Yemin ederim. Jason, tohumlar yeşermiş mi diye bakmak istedi,.. ...o kadar. | Open Subtitles | أقسم، جيسون أردت فقط أن نرى ما اذا كان بذور الماريجوانا قد بدأت في النمو. |
Öğrendik mi diye olta atıyordu yani. | Open Subtitles | كان يتلمّس الأخبار ليرى إن كنّا قد عرفنا! |
Cenazeleri için özel bir şeyler, isterler mi diye gelmiştim. | Open Subtitles | لقد اتيت لأرى اذا ما اي شيئ مميز لدفنتهم |
Bunları sistemden taratıp suç işlenmiş mi diye bakar mısın? | Open Subtitles | , هل يمكنك أن تتحقق الأمر وتعرف ما إذا كانت تطابق أي سلاح استخدم في أحد القضايا؟ |
Eski eşyalarından hiçbiri sende mi diye merak etmiştim. | Open Subtitles | أريد معرفة إن كنت تحتفظين بأي من أغراضه القديمة؟ |
Buradan geçmiş mi diye güvenlik görüntülerini incelememiz gerekiyor. | Open Subtitles | نُريد التحقق من أشرطة مُراقبتكم، ونرى لو مرّ من هُنا. |
Hepimizin yaşayabilmesi için dünya yaşanılabilir mi diye yolladık. | Open Subtitles | ليذهبوا إلى الأرض ليروا إنْ كان يمكن العيش عليها ليكون بوسعنا جميعاً أن نحيا |
Bayan Dewhurst'ten sana göz kulak olmasını istedim... ve Kester'ı da arayıp... randevunuzu erteleyebilir mi diye kontrol edeceğim. | Open Subtitles | لقد أخبرت السيدة ديواس ان تبقى عينيها عليك وأنا ذاهبه لقرع كيستر للتأكد من أنه يمكن أن يجلب مهاجم في الموعد الثاني , لا حفلات |
Eğer babası orada değil mi diye onu kontrol edebilirim. | Open Subtitles | و يمكنني أن أتحقق لمعرفة ما اذا كان هناك حتى الآن |
Evet, biri fark edecek mi diye denemek için isim kartlarını değiştirdik. | Open Subtitles | نعم، نَقلنَا بطاقاتَ الأسماء للرُؤية إذا أي شخص يُلاحظُ. |
Asansör hala sıkışıp bir halde mi diye gidip kontrol edeceğim. | Open Subtitles | سأذهب لأرى إذا ما كان المصعد لايزال معطلاً |
Shawn yemeğe bir şeyler ister mi diye sormak için ofise gidiyordum. | Open Subtitles | لأرى ما إذا كان شون يريد تناول بعض الطعام |