Beyaz Saray bir gazetecinin mikrofonunu almaya çalışan stajyerle etkileşimini gösteren sahte, üstünde oynanmış bir video yayınladı. | TED | أصدر البيت الأبيض شريط فيديو مفبرك عن صحفي يتفاعل مع متدربة كانت تحاول التقاط الميكروفون من يده. |
Kahveyi ekrandan çekelim ve mikrofonunu düzeltelim. | Open Subtitles | قهوة من دون رغوة، ودعيني أحرك الميكروفون هنا، تفضلي |
- Debbie'nin mikrofonunu çıkarır mısın? | Open Subtitles | نعم أيمكنك أن تزيل المايكرفون الخاص "بديبي"؟ |
- Şerefsiz mikrofonunu açık bırakmış. | Open Subtitles | الوغد ترك الميكرفون يعمل أنت شقية جداً |
Çabucak mikrofonunu kontrol etmem gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن أتحقق من ميكروفونك بسرعة |
Evet. Haydi Gary. Bırak mikrofonunu sallayayım. | Open Subtitles | نعم , تعال جاري دعني اهز مذياعك |
Bu şekilde sadece telefon mikrofonunu duyabiliriz. | Open Subtitles | هذا فقط يجعل تليفونه ينقل لنا الكلام مباشرة |
Bir kilometre öteden, lazer mikrofonunu tuttuğu ofis camından, ses titreşimlerini okuyabiliyor. | Open Subtitles | ميكروفون ليزر. يمكنك الإشارة به على نافذة مكتب من مسافة ميل. |
- Cami mikrofonunu getir. | Open Subtitles | - إجلب مكبّر الصوت |
Ayrıca azı dişi mikrofonunu icat etti. | Open Subtitles | كما أنها إخترعت الميكروفون الضرسى |
Yavaş giderken bile burası oldukça gürültülü bu yüzden ne dediğimi duyabilmeniz için bu komik yüz mikrofonunu taktım. | Open Subtitles | حتى وأنا أسيرُ بسرعة بطيئة صوت السيارة عالِ للغاية ولهذا أرتدي هذا الميكروفون السخيف الذي يوضع على الوجه حتى تستمعوا إلى ما أقوله |
Çalışmayı yapanların videolarında GPS ile haritadan takip edilen aracın yönetimini ele geçirmeleri,mikrofonunu açmaları ve dinlemeleri izlenebilmekte. Tüm bu olanlardan aracın sürücüsünün haberi bile olmuyor. | TED | واضعو الدراسة يملكون شريط فيديو حيث يظهرون أنفسهم وهم يستولون على سيارة ومن ثم يشغلون الميكروفون في تلك السيارة، ويستمعون لما يجري داخلها أثناء تعقبها عن طريق نظام تحديد المواقع على خارطة، وحيث أن هذا شيء لن يخطر على بال سائق السيارة أنه يحدث. |
mikrofonunu kontrol edeyim. | Open Subtitles | دعني أتحقق من الميكروفون. |
mikrofonunu kapatın. | Open Subtitles | أطفئ المايكرفون الذي معه أطفئه. |
Yemin ederim. - mikrofonunu kapat. | Open Subtitles | أغلق المايكرفون. |
- Dur, mikrofonunu çıkarayım. | Open Subtitles | -انتظر، الميكرفون |
- mikrofonunu almam lazım. | Open Subtitles | -علي أن آخذ الميكرفون . |
Çünkü mikrofonunu açtım ve söylediğin her şeyi herkes duydu! | Open Subtitles | لأنني شغلت ميكروفونك والجميع هناك يستمع ! |
- mikrofonunu beğendim. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | احب ميكروفونك - شكراً لك - |
Bu şekilde sadece telefon mikrofonunu duyabiliriz. | Open Subtitles | هذا فقط يجعل تليفونه ينقل لنا الكلام مباشرة |
- John'un mikrofonunu açın. | Open Subtitles | شغلي ميكروفون (جون). حسناً. |
Leon hala mikrofonunu kullanıyor. | Open Subtitles | يتابع (ليون) استخدام مكبّر الصوت |