"mikroskobun" - Translation from Turkish to Arabic

    • المجهر
        
    • مجهر
        
    • الميكروسكوب
        
    Doğru. kemiği mikroskobun altına koydum ve 40 kez büyüttüm. Open Subtitles صحيح , وضعت العظام تحت المجهر , وكبرتها 40 مره
    İşte bu mikroskobun altında gözlemleyebildiğimiz görüntü. TED هذه الصورة هي لما استطعنا ملاحظته تحت المجهر.
    Benim fikrim öyle, bu soruşturma mikroskobun altında başlayıp orada sona ermeli. Open Subtitles رأيي أن هذا التحقيق يجب أن يبدأ وينتهي تحت المجهر. د.
    Ara sıra... kafanı mikroskobun önünden kaldırmalısın. Open Subtitles بين الفينة و الأخرى يجب عليك أن ترفع رأسك من تحت المجهر
    Neden her dakika bir mikroskobun altındaymış gibi hissediyorum? Open Subtitles و لماذا أنا تحت مجهر لعين في كل ثانية ؟
    Güçlü bir mikroskobun ucuyla, atomları gerçekten de hareket ettirebiliriz ve harika nano araçlar yaratmaya başlayabiliriz. TED بطرف الميكروسكوب الأقوى بإمكاننا تحريك الذرات والبدء بتكوين آلات مذهلة وفائقة في الصغر.
    Eğer benim keyfime kalsaydı, burada mikroskobun altında değil evde ayaklarımı uzatmış, televizyon falan izliyor olurdum. Open Subtitles كنت لأشاهد التلفاز في مكانها لا أجلس هنا تحت المجهر
    O biziz işte- biz mikroskobun üstünden bakan kişileri topluma tanıtıyoruz. Open Subtitles نحن نضع الأشخاص الذين ينظرون في المجهر تحت المجهر
    Herhangi birinin e-postalarını falan alıp mikroskobun altına yerleştirsen rencide edici bir şeyler bulabilirsin. Open Subtitles لو كنت أخذت الرسالة الإلكترونية وقمت بوضعها تحت المجهر ستجد الكثير من الشتائم.
    O zaman mikroskobun altına ve buzdolabına falan da bakın çünkü bu nainsanlar hilekâr piçler olabilirler. Open Subtitles يمكنك أن تبحث تحت المجهر و في الثلاجة ﻷن أولئك اللابشر مخادعون سفلة
    Oradaki herkes öldü, ölüyor mikroskobun altındaki böcekler gibi üzerlerinde deney yapıldı. Open Subtitles جميع من هناك موتى إنهم يحتضرون تُجرى عليهم دراسات مثل البق تحت المجهر
    Tamamlandığında, buna benzer bir şey oluyor, standart bir mikroskobun tüm işlevlerine sahiptir, XY eksenlerinde devinimi sağlamak için bir kısmı var, yani bir örneğin içine sokulabileceği, aynı buradaki gibi. TED حينما يكون جاهزاً، يبدو نوعاً ما كهذا، لديه كل وظائف المجهر المثالي. مثل مرحلة س ص. مكان حيث يمكن لشريحة عينة أن توضع، على سبيل المثال هنا،
    mikroskobun altında baktım. Bir kısmı yassı idi. TED ونظرت تحت المجهر وكانت بعضها مسطحة
    Herhangi birinin yaşamını alabilir, mikroskobun altına koyabilirsin. Open Subtitles يُمكنكِ وضع حياة أيّ رجلٌ تحت المجهر
    Kendini mikroskobun altında gibi hissetmişsindir. Open Subtitles عليك أن تشعري و كأنك تحت المجهر
    Sorun mikroskobun kendisinden kaynaklanıyor. TED المشكله تكمن في المجهر نفسه.
    Ekibiyle beraber yaptığı şey, bu mikroskobun tamamını minyatürleştirerek 10 dolara sığdırmaları ve bir optik fiberin ucuna uydurmalarıdır. TED ما قامت به هي وفريقها هو تصغير هذا المجهر الكامل إلى هذا الجزء الذي قيمته 10$، والذي يُناسب نهاية الليف البصري الزجاجي.
    mikroskobun altındakini. Open Subtitles الأشياء التي تحت المجهر
    - Ralph annene ilk mikroskobun gibi davranamazsın evlat. Open Subtitles (رالف)، لا يُمكنك مُعاملة أمّك كأوّل مجهر لك، يا فتى.
    Aslında işin önemli kısmı burada, mikroskobun arkasında yapılır. Open Subtitles أكثر الاشياء أهمية تفعل هنا خلف هذا الميكروسكوب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more