Kapınızın bir kaç mil ötesinde yüzlerce adama silah verilip öldürmeleri öğretiliyor. | Open Subtitles | .. فقط بضعة أميال من منزلك مئات الرجال اعطوا البنادق وتدربوا على القتل |
Nancy Montreal'de, kampüsün birkaç mil ötesinde büyümüş. | Open Subtitles | نشأت نانسي في مونتريال على بعد أميال قليلة فقط من الحرم الجامعي. |
Bu en yakın gemi rotasının binlerce mil ötesinde, neden sahil güvenliği aramadın? | Open Subtitles | تلك أميال من ممرات الملاحة البحرية- هل أنذرت خفر السواحل؟ |
Radyasyon dört ayaklık beton duvarı geçti ve tesisten bir mil ötesinde saptandı. | Open Subtitles | الإشعاعات مرت خلال جدران الخراسنة التي عرضها 4 أقدام و تم كشفه على بعد ميل من المحطة |
Reese'i aldıkları yerin 1 mil ötesinde devrilen bir siyah S.U.V ihbar etmişler. | Open Subtitles | جميعها بخصوص سيارة رياضية سوداء مقلوبة على بعد ميل واحد أين تم التقاط جون ريس |
Ve sanırım olay yerimizin birkaç mil ötesinde bir tane var. | Open Subtitles | وأعتقد هناك a توقّف شاحنةِ بضعة أميال مِنْ مشهدِ جريمتِنا. |
Barın 9 mil ötesinde. | Open Subtitles | تسعة أميال من الحان |
Kıyı'nın sadece bir kaç mil ötesinde Gökyüzü kuzgunun çağrısını çok özel bir yer kadar takip ediyor. | Open Subtitles | فقط بضعة أميال على طول الساحل سكاي) تتبع نداء الغراب) لمكان استثنائي جدًا |
Bu sabah Joshua, son görüldüğü yerin 10 mil ötesinde bir balkabağı kostümü... | Open Subtitles | ظهر (جاشوا) بصباح اليوم في ساحة يقطين والتي تبعد 10 أميال عن آخر مكان شوهد فيه. |
St. Albans'ta, sınırın 10 mil ötesinde de Paulo'yu yakalamışlar. | Open Subtitles | (أنهم لحقوا (باولو) في (سانت ألبانز حوالي عشرة أميال عن الحدود. |
Ve bunların hepsi Beyaz Saray'ın sadece bir mil ötesinde yaşanıyor. | Open Subtitles | كل هذا بالطبع يحدث فقط على بعد ميل من (البيت الأبيض) |