O kafes, en yakın eğlence programından 4 mil uzakta. | Open Subtitles | هذا الحقل يبعد 4 أميال عن أقرب مكان لجذب السياح. |
Ama son bulduğumuz ise, buradan birkaç mil uzakta Solomon Adaları'ndaydı. | TED | ولكن اكتشافنا الأخيرجاء في الحقيقة على بعد بضعة أميال من حيث نحن الآن، في جزر سليمان. |
Ama aslında 3 bin mil uzakta gibidirler. | Open Subtitles | و لكنها كانت تبدو لي و كأنها علي بعد ثلاثه الاف ميل من هنا |
Sanırım havalandırmayı açık unutmuşum. Belediye gübreleme tesisi, yaklaşık bir mil uzakta. | Open Subtitles | أحزر أنني تركتُ المخارج مفتوحة مجتمع منشأة السماد على بعد ميل واحد |
Vladimir Pavlovich. Buradan iki mil uzakta bir avcıyla karşılaştım. | Open Subtitles | فلاديمير بافلوفيتش مررت بصياد على بعد ميلين من هنا |
"Buradan 3 mil uzakta. | Open Subtitles | بعد اميال من هنا تقع اوكار الاعمال الشاقه |
Rene'i, Gerber'ın cesedinden 2 mil uzakta gördüm. | Open Subtitles | رأيت ريني على بعد ميلان من جريمة قتل جيربير |
Luciano dört bin mil uzakta olunca Luciano ailesinin başına Frank Costello geçmişti. | Open Subtitles | مع (لوتشيانو) 4,000 ميل بعيدا (فرانك كوستيلو) هو الممثل لاسرة (لوتشيانو) |
Bir zamanlar... ..Long Island'ın Kuzey Sahilinde, New York'tan 30 mil uzakta... ..büyük bir malikanede küçük bir kız oturuyordu. | Open Subtitles | كان ياماكان في الساحل الشمالي من لونق ايلاند قرابة 30 ميلاً من نيويورك عاشت فتاة صغيرة في عزبة كبيرة |
Bataklığın kuzey kenarı, iniş bölgemizden beş mil uzakta. | Open Subtitles | على الطرف الشمالي لمنطقة المستنقعات على بعد خمسة أميال من منطقة هبوطنا الأصلية |
Arnhem Köprüsü'nden, sekiz mil uzakta bir iniş noktası bazıları bunun sorun yaratacağını düşünebilirler. | Open Subtitles | الآن منطقة الهبوط بعد ثمانية أميال من جسر أرنهيم ربما يظن أنه يسبب المشاكل |
En yakın komşumuz 4 mil uzakta. | Open Subtitles | أقرب جار لنا يبعد حوالي أربعة أميال من هنا |
Okyanusun ortasinda, kiyidan 5 mil uzakta bir yerde. | Open Subtitles | لأنه يبعد خمسة أميال عن الشاطىء، في منتصف المحيط |
Keşke Combe Magna'ya gitmiş olsaydı. Yalnızca yarım mil uzakta yaşıyoruz. | Open Subtitles | لو ذهب السيد ويلوبي إلى كومبي ماجنا، لأخذنا آنسه ماريان إليه، أنها لا تبعد إلا نصف ميل من هنا |
Evet, ama sen birine anlatana kadar o buradan binlerce mil uzakta olur. | Open Subtitles | عندما ستكون قد أخبرت أحدا سيكون قد ابتعد 1000 ميل من هنا |
14. otoyol yaklaşık bir mil uzakta, yolu biliyorum. Hazır mısın? | Open Subtitles | الطريق السريع على بعد ميل من هنا انا اعرف كيف نصل لهناك ، مستعده |
Köydeki evin sadece bir, iki mil uzakta ama, burada büyük bir endüstrinin zorlukları ve kazanılan zaferler yaşanıyor. | Open Subtitles | منزلك الريفي على بعد ميل أو إثنان من هنا و هنا أيضاً لدينا تحديات و إنتصارات لصناعة عظيمة |
Onun yerinde olsam Meksika'da saklanırdım, para çaldığı insanlardan 2 mil uzakta değil. | Open Subtitles | لو كنت مكانها، كنتُ لاختبى فى المكسيك وليس على بعد ميلين من الناس الذين سرقت منهم |
"Buradan bir mil uzakta, kapı aralarında yaşayan insanlar. | Open Subtitles | بعد اميال من هنا المشردون يعيشون علي ارصفه الطرق |
Altı numaralı ambulans, iki mil uzakta. | Open Subtitles | سيارة إسعاف رقم 6 على بعد ميلان |
Yani elimizde son görüldükleri yerden 1000 mil uzakta öldürülen iki ceset var. | Open Subtitles | لذا لدينا جسمان أنّ وُجِدَ 1000 ميلاً من حيث رُءُوه آخر مرّة |
Çarptığı kamyonetten yarım mil uzakta. | Open Subtitles | نصف ميل بعيداً عن العربة المصدومه |
Ormanda bir ev. En yakın şehre 60 mil uzakta. | Open Subtitles | إنّه منزل في الغابة على بعد 60 ميلاً عن أيّ مكان |