Madde 42: "Boyu bir milden uzun olanlar mahkeme salonunu hemen terk etmelidir." | Open Subtitles | القانون 42: جميع الأشخاص بارتفاع أكثر من ميل يجب أن يغادروا المحكمة فوراً |
Ben Nicholson'ın kardeşi ile 5000 milden fazla yol yaptım. | Open Subtitles | رَحلتُ أكثر مِنْ 5000 ميل ابَحْث عن شقيق بن نيكلسن. |
Yarım milden daha büyük bir göktaşı medeniyetimizi sona erdirebilir. | Open Subtitles | الكويكبات التي تزيد عن عرض نصف ميل قد تبيد حضارتنا |
Çok hassas bir burnum var. Belanın kokusunu on milden alırım. | Open Subtitles | لدى أنف حساسة تجاة المشاكل استطيع أن أشعر بها من على بعد 10 أميال |
Yanaştırabilirim. Ama ivintiye 20 milden fazla var. | Open Subtitles | أستطيع ، لكننا قطعنا 20 ميلاً نحو المنحدر حتى الآن |
43 gün boyunca izlendi, 1,700 km. yüzerek, veya 1,000 milden daha fazla. | TED | وقد تم تعقبه لمدة 43 يوما وهو يسبح مسافة 1700 كيلومتر او اكثر من 1000 ميل |
Ve doğrudur, adada öyle yerler var ki, bir milden daha az mesafede yeni bir dille karşılaşabilirsiniz. | TED | نعم:هناك أماكن على الجزيرة تصادف فيها لغة جديدة في أقل من مسافة ميل. |
Sardunya'daki mavi bölge bu, Korsika ve Tunus arasında Akdenizde bir İtalyan adası. Burada yüz yaşını aşmış kişi sayısı 200 milden daha yakın olan İtalya'ya göre 6 kat daha fazla. | TED | هذه المنطقة الزرقاء توجد في سردينيا، جزيرة إيطالية في البحر الأبيض المتوسط، بين كورسيكا وتونس، حيث يبلغ عدد المعمرين فيها 6 أضعاف عددهم في الأراضي الإيطالية، على بعد أقل من 200 ميل. |
BC: Bu noktadan sonra, saatte 12,500 milden, saatte yaklaşık 900 mile kadar hıza yavaşlayacağız. | TED | من هذه النقطة، سنبدأ بتخفيض سرعتنا من 12500 ميل في الساعة إلى 900 ميل في الساعة |
BC: Paraşütün harekete geçirilmesinden sonraki ilk 15 saniyede, saatte 900 milden, izafi olarak daha yavaş denebilecek saatte 250 mile kadar yavaşlayacağız. | TED | في الـ 15 ثانية التي تلي فتح المظلة، ستنخفض سرعة المركبة من 900 ميل في الساعة إلى حوالي 250 ميل في الساعة |
185 milden fazla tünel var ve sadece yaklaşık olarak bir mili halka müze olarak açık. | TED | هناك أكثر من 185 ميل من الأنفاق وفقط حوالي ميل واحد مفتوح للعامة كمتحف. |
500 milden dinleyen balinayı düşünün. | TED | الان تخيلوا ان الحيتان تستمع لهذا من على بعد 500 ميل |
- O yarım milden kızılderili kokusunu alabilir. - Kızılderili kokusunu mu? | Open Subtitles | ـ يستطيع شم رائحة الهندي من مسافة نصف ميل ـ يشم رائحة الهنود ؟ |
Her Apache 50 milden bizim çıkardığımız toz bulutlarını göreceği için. | Open Subtitles | إذا مشينا الان سيرون غبارنا من على بعد 50 ميل. |
Motosikleti ile 100 milden fazla yol aldı ve bu yolun sadece yarısı düzdü. | Open Subtitles | لقد سافر على دراجة آلية لأكثر من مائة ميل نصفها صعود مباشر |
Postlar birbirine bağlanınca bir milden daha uzun gelmişti. | Open Subtitles | ، بطول ميل تقريباً ذلك الخيط من فراء القندس |
Çok hassas bir burnum var. Belanın kokusunu on milden alırım. | Open Subtitles | لدى أنف حساسة تجاة المشاكل استطيع أن أشعر بها من على بعد 10 أميال |
Genetik olarak değiştirilmiş ve onun bir çeşidi şimdilik buraya 40 milden daha yakın bir yerdeki insanları felç ediyor. | Open Subtitles | كانت معدلة جينياً، والآن هناك أنواع مختلفة تشُل الناس لمسافة أقل من 40 ميلاً من هنا |
Tampon bölgem 1200 milden, 2 adıma düştü. | Open Subtitles | منطقتي العازلة بحدود الـ 1200 كيلومتر أصبحت قدمين فحسب |
Amerika'nın neresinde olursanız olun... 20 milden 30 mile kadar içerinde bulunmaktadır. | TED | في المتوسط، هناك واحد ضمن 20 إلى 30 ميلا في أي مكان تكون فيه في الولايات المتحدة. |
Ayrıca, kilometre de milden az. | Open Subtitles | بالإضافة الى شيء ، الكيلومتر أقل من الميل |
Balina yağıyla yanan feneri iki milden bile göremezsin. | Open Subtitles | حوت النفط , لا يُمكن رؤيته على بعد ميلين |