Milkie yalnızlığın vücut bulmuş hâliydi. Kimseye bir şey anlatmazdı. | Open Subtitles | (ميلكي) كان تعريفاً للعمل المنفرد إنه لم يخبر أي أحد. |
Bilmiyorum. Bu 10 yıl önce Milkie'nin icra tarzıydı. | Open Subtitles | لا أعرف، كانت تلك رسالة (ميلكي) منذ 10 سنوات |
Randall Milkie'nin bir ritüeli vardı. | Open Subtitles | -وكأن معه مفاتيح (راندل ميلكي) كان لديه طقوس |
Burası on yıl önce Randall Milkie'yi yakaladığımız yer. | Open Subtitles | هنا حيث أمسكنا (راندل ميلكي) منذ 10 سنوات. |
Randall Milkie de Raymond gibi kurbanların binasına bakım yapıyordu. | Open Subtitles | (راندل ميلكي) عمل في شركة الصيانة التي تخدم لدي مباني ضحاياه، مثل (رايموند) هنا. |
Milkie akıl hastasıydı. Ama geçmişte hiç şiddet suçu işlememişti, aynı bunun gibi. | Open Subtitles | (ميلكي) كان مريض عقلياً، بدون أي جرائم عٌنف في سجله، |
Randall Milkie'nin üzerine kayıtlı olan kamyonet bu. | Open Subtitles | هذه السيارة لمسجلة باسم (راندل ميلكي) |
Ben Milkie'yi istiyorum. Kâğıt işlerini hallettim bile. | Open Subtitles | -سأقبض على (ميلكي)، لقد أنهينا الورق |
Randall Milkie bitti. Gitti. | Open Subtitles | (راندل ميلكي) قد انتهى، مات. |
Pekâlâ. Milkie'nin dosyalarına geri dönelim o hâlde. | Open Subtitles | حسنُ، سنعود لملفات (ميلكي) |
Ya da Randall Milkie? | Open Subtitles | وماذا عن (راندل ميلكي)؟ |
Randall Milkie? | Open Subtitles | (راندل ميلكي)؟ |
Milkie. | Open Subtitles | (ميلكي)! |