Tekrar ediyorum. Bay Cole, Bay Scoones, Bay Fetch, Bay Milligan kımıldamayın. | Open Subtitles | وأكرر، السيد كول، السيد سكونز، السيد فيتش، السيد ميليغان. |
Bay Milligan, görünüşe göre ileri derece öpücük hastalığı olmuşsunuz. | Open Subtitles | إذاً سيد (ميليغان), لقد تبين ان لديك حالة أحادية خطرة |
Milligan Gayrimenkul'a satmışlar. Ben sana ne demiştim ? | Open Subtitles | باعوها لشركة "ميليغان" للتطوير ماذا قلت لك؟ |
Ama Bayan Milligan'ı öldürmediğini bilmiyoruz! | Open Subtitles | لكننا لا نعرف أنه لم يقتل الآنسه ميليجان |
Yaptığımız soruşturma sonucunda, Brenda Margaret Blaney Barbara Jane Milligan ve diğerlerinin öldürülmelerinden tutuklu bulunuyorsunuz. | Open Subtitles | كنتيجه لتحقيقاتنا سوف يتم مواصلة إحتجازك بتهمة القتل العمد لــ بريندا مرجريت بلانى و باربارا جان ميليجان و أخريات |
"Burada Barbara Milligan yatar, ölene kadar mutluydu." | Open Subtitles | "هنا ترقد باربرا ميليغان سعيدة حتى نهاية حياتها" |
Bay Milligan'ın yoğun bakımdaki diğer insanlardan farkı nedir? | Open Subtitles | مالفرق بين السيد (ميليغان) وكل مريض آخر في وحدة العناية المركزة؟ |
Ve senin Bay Milligan görünüşe göre ölmek için çok genç. | Open Subtitles | والسيد (ميليغان) حسنا، لقد تبين أنه أصغر من أن يموت |
Hey, J.D., Bay Milligan'ın sigortası yokmuş. | Open Subtitles | (جي دي) تبين ان السيد (ميليغان) لا يملك تأميناً |
Geldiklerinde, Bay Milligan, oğluyla güreştiğini söyledi. | Open Subtitles | عندما أتى السيد (ميليغان) قال أنه كان يتصارع مع ابنه |
Acaba Bay Milligan farkında olmadan... | Open Subtitles | انا اتسائل ان السيد (ميليغان) حصل على صدمة حادة. |
Bay Milligan'ın sadece bir oğlu var ve Elliot onu kaybetti. | Open Subtitles | السيد (ميليغان) لديه ابن فقط و(ايليوت) اضاعته |
Bay Milligan'ı bir süreliğine ücretsiz tedavi etmek için birkaç şey ayarla, tamam mı? | Open Subtitles | ماذا تقول بان نفعل شيئا لكي نجعل السيد (ميليغان) يتعالج مجانا لفترة بسيطة؟ |
Mike Milligan'ın ağzının sulandığını neredeyse telefondan duyabiliyordum. | Open Subtitles | كدت أسمع (مايك ميليغان) يسيل لعابه عبر الهاتف |
Mike Milligan'ın ağzının sulandığını neredeyse telefondan duyabiliyordum. | Open Subtitles | كدت أسمع (مايك ميليغان) يسيل لعابه عبر الهاتف |
Kızıla mikrofon takıp şu Milligan denen herifle buluşmaya göndeririz. | Open Subtitles | سنضع جهاز تنصّت على الأصهب نرسله إلى الإجتماع (مع رجل (ميليغان |
Mike Milligan, Kansas City mafyasının alt düzey infazcısı tehlikeli bir oyun oynuyordu. | Open Subtitles | (مايك ميليغان)" "المنفّذ المنحّط (لعمليّات مافيا مدينة (كينساس" "كان يقوم بلعبة خطرة |
Doktor Thomas Milligan'ı arıyordum. | Open Subtitles | مرحباً، أنا أبحث عن الدكتور توماس ميليجان |
Alo, Globe mu? Barbara Milligan'la görüşebilir miyim? | Open Subtitles | أيمكننى أن أتحدث مع باربارا ميليجان ؟ |
- Ne iş yapıyorsunuz, Bayan Milligan? | Open Subtitles | - ماذا تعملين يا آنسه ميليجان ؟ |
Söyle bakalım, siz Mike Milligan ve Kitchen kardeşler misiniz? | Open Subtitles | لا يمكنك أن تكون مايك ميلغن و أخوة المطبخ أليس كذلك؟ |
Peki ya Kansas şehrinden Mike Milligan? | Open Subtitles | ماذا عن مايك ميليغن, خارج مدينة كانساس؟ |