Turk'ün stajyeri, Miloş, onu delirtiyordu. | Open Subtitles | لأن (تورك) يعاني من الطبيب المتدرب، الذي يشرف عليه (ميلوش) |
Miloş, savaşın yıktığı kendi ülkesinde tam bir cerrahtı, ama burada ihtisasını tekrarlaması gerekiyordu. | Open Subtitles | فقد كان (ميلوش) جراحاً ناجحاً في وطنه الذي مزقته الحروب لكن كان عليه إعادة فترة تخصصه من جديد هنا |
Hayır, Miloş, ara vermek istemiyorum! | Open Subtitles | لا يا (ميلوش) لا أريد استراحة |
Gerçek bir kol dikme operasyonu sana bir şey kazandırmaz mı, Miloş? | Open Subtitles | لن يفيدك يا (ميلوش)؟ |
Miloş çok şanslı. | Open Subtitles | (ميلوش) شخص محظوظ للغاية |