Yani gördüğünüz mavi şişeler... O mavi şişeler hayat kurtarıyor, ayrıca o şişeler milyarlar değerinde, bazen yıllık olarak milyarlar ediyorlar. | TED | هذه القنينات الزرقاء قادرة على إنقاذ حياة الأشخاص, و تساوي مليارات الدولارات, في بعض الأحيان. |
Devletle olan sözleşmeler bizim için milyarlar değerinde. | Open Subtitles | أنها تمثل اتصالات الحكومة التي تساوي مليارات لنا |
Devletle olan sözleşmeler bizim için milyarlar değerinde. | Open Subtitles | أنها تمثل اتصالات الحكومة التي تساوي مليارات لنا |
Bu proje bir gün şirket için milyarlar değerinde olacak. | Open Subtitles | أقصد، هذا المشروع سيُساوي المليارات للشركة ذات يومٍ. |
Black Sands'de toprak altında gömülü olan milyarlar değerinde. | Open Subtitles | ما الذي دفن تحت الأرض في الرمال السوداء كان يساوي المليارات |
milyarlar değerinde. | Open Subtitles | بمليارات الدولارات هناك. |
Bu yiyeceklerin milyarlar değerinde olduğunu düşünürsek bahse varım bu formüller katil olmaya değer. | Open Subtitles | بالنظر أنّ بعضاً من هذه الوجبات الخفيفة تساوي المليارات... أراهن أنّ بعضاً من هذه التركيبات تستحق القتل من أجلها. |
Living Robotics'i halka açmak milyarlar değerinde olacaktı. | Open Subtitles | اكتتاب شركة "ليفنغ روبوتكس" بلغ المليارات |
Maden büyük bir uranyum kaynağıysa Sunset Madencilik için milyarlar değerinde olabilirdi. | Open Subtitles | إذا كان المنجم مصدر يورانيوم كبير، قد يساوي المليارات لـ(سانسيت) للتنقيب. |